Dünya ekonomisi, pandeminin etkisiyle enerji krizi gibi bir dizi şok yaşadıktan sonra 2024 yılında negatif bir arz şoku ile karşı karşıya kalacak. Allianz Trade'in 2023-2025 Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, 2024 yılı siyasi ajandanın yoğun olacağı bir yıl olacak. Artan popülizm ve birçok belirsizlik, ekonomik kararların ertelenmesine ve "bekle ve gör" yaklaşımının benimsenmesine neden olacak. Ayrıca, jeopolitik ve ekonomik politika belirsizliği de dünya ekonomisini 2024 yılında negatif bir arz şokuyla karşı karşıya bırakabilir.
Allianz Trade ekonomistleri, 2024 yılında takip edilmesi gereken on temel konuyu Taylor Swift'in şarkılarıyla eşleştirerek oluşturdukları bir playlist'te sıraladılar. Siyasi ajandanın yoğun olduğu bir yılda gerçekleşecek seçimler, dünya genelinde belirsizliklerin artmasına ve ekonomik kararların ertelenmesine yol açacak.
Playlist'in ikinci sırasında yer alan "Her şey bitti mi?" başlığı altında, Avrupa'da faiz artışının etkileri henüz tam olarak görülemiyor, bu nedenle ABD ve Euro Bölgesi'nde yumuşak bir iniş bekleniyor. 2024 yılı GSYH büyüme tahminleri de raporda paylaşıldı.
Dezenflasyonun güç kazandığı üçüncü sıradaki "Silkinme zamanı" başlığında, azalan talep ve enerji ile gıda fiyatlarındaki olumlu baz etkilerine vurgu yapıldı. "Kendi başınasın evlat" ve "Ormandan çıkış" başlıkları altında bütçe açıkları ve küresel ticaretin durumu ele alındı.
Playlist'in altıncı sırasındaki "Anti-kahraman" başlığı, Çin'in beklentilerin aksine ekonomiyi canlandıramadığına dikkat çekiyor. Gelişmekte olan ülkelerin değerlendirildiği yedinci başlık olan "Her şey değişti" altında, yüksek maliyetle finanse edilmesi gereken büyük borçlara sahip ülkelerin zorlu bir sınavdan geçebileceği vurgulandı.
"Başıma belâ olacağını biliyordum" başlığı ile iflas artışına dikkat çekilen raporda, finansman ihtiyacı yüksek olan bazı sektörlerin zorlu bir döneme girebileceği belirtildi. Uzun vadeli faiz oranlarında belirgin bir düşüşün olası görünmediği "Olumsuz taraf" başlığı altında, playlist'in son başlığı olan "Hassas" başlığı altında ise likidite sıkışıklığının yoğunlaşabileceği vurgulandı.