Yazın artan varis hastalığından 15 dakikalık kapalı operasyonla kurtulma imkanı

Yazın artan varis hastalığından 15 dakikalık kapalı operasyonla kurtulma imkanı

Opr. Dr. Murat Küsdül, kapalı olarak yapılan ‘embolizan ajan tedavisi’ ile ameliyatsız 15 dakika süren operasyon ile hastaların varislerden kurtulabileceğini söyledi.

İHA’da yer alan habere göre, kadın ve erkeklerde sıklıkla görülen, yaz aylarında artan varis hastalığının tedavisinde ameliyatsız yeni tedavi yöntemleri başarılı bir şekilde uygulanıyor.

Kalp Damar Cerrahisi Bölümünden Opr. Dr. Murat Küsdül, varis hastalığının nedenleri ve hastalığın tedavisinde kullanılan yöntemler hakkında bilgiler verdi.

Varisin sıcak havalarda arttığına değinen Opr. Dr. Murat Küsdül, bacak varislerinin muayenehane pratiğinde en sık karşılaşılan damar hastalığı olduğunu, yetişkin nüfusun yüzde 15-20’sini etkilediğini ve kadınlarda erkeklere oranla 2-4 kat daha fazla görüldüğüne değinerek, ailesel geçiş oranını ise yüzde 50’den fazla olarak belirti. Varisin birden çok türünün olduğunu vurgulanan Opr. Dr. Küsdül, varis oluşumunu kolaylaştıran faktörler hakkında, “Aile öyküsünün pozitif olduğu hastalarda varis görülme riski 4,4 kat daha fazladır. Uzun süre ayakta kalmak ya da uzun süre oturarak iş yapmak bir risk faktörü olduğu gibi, günde 4 saatten fazla ayakta kalanlarda yüksek grade venöz yetmezlik gelişme riskini 2,7 kat artırır. Uzun süre ayakta durmak, hamilelik, şişmanlık, oturarak çalışmak, hareketsizlik, yaşlılık ve ilaç kullanımı da (doğum kontrol hapları, menopoz döneminde kullanılan hormon replasman tedaileri) varis riskini arttırır” dedi.

“SADECE DIŞARIDAN GÖRÜLEN VARİSLERİ TEDAVİ ETMEK KALICI ÇÖZÜM OLMAZ”

Hastalıkta kullanılan ve kullanılması önerilen tedavi yöntemlerine değinen Küsdül, “Varis tedavisinde amaç yaşam kalitesini artırmaktır. Hastalık genellikle iyi huylu seyir gösterip, hastaların çoğunda ameliyat gerekmez ve konservatif tedavi yöntemleriyle iyi sonuçlar alınır. Bu nedenle semptomlar çok ciddi değilse girişimsel tedavilerden kaçınılmalıdır. Semptomlar hastanın yaşam kalitesini ciddi olarak etkiliyorsa tedavi düşünülmelidir. Bazen büyük varisleri bulunan hastalarda kanama veya ülserasyon gibi komplikasyonlar gelişirse daha agresif cerrahi tedavi yöntemleri denebilir. Etken sebepler ortadan kaldırılmadıkça (fazla kilo, uzun süre ayakta durma, östrojen kullanımı) variköz ven oluşumunun belirli bir süre sonra tekrarlayacağı unutulmamalıdır. İlk olarak görünen varislere dışarıdan uygulanan lazer veya köpük tedavisidir. Bu tedavi genellikle kozmetik amaçlıdır ve derindeki damar yetmezliğine katkısı yok denecek azdır. Asıl tedavi derindeki ve yetmezliğe sebep olan damarlara yönelik müdahaledir. Bunu tedavi etmeksizin sadece dışarıdan görünen varisleri yok etmek asla kalıcı bir çözüm olmaz ve hastalık ilerlemeye devam eder. Daha önceleri spinal anestezi ile yani belden uyuşturma sonrasında kasık ve diz kapağı bölgesine yapılan açık ameliyatla tedavi sağlanırken, günümüzde bu tedavinin yerini kapalı yöntemler almıştır. Kapalı yöntemler olarak lazer veya radyo-frekans yöntemi ve sonrasında geliştirilmiş olan ‘embolizasyon’ yöntemi ile hastalarımız sağlığına daha kolay kavuşmaktadır” diye konuştu.