Hazır giyim sektöründe İtalya gibi bir marka olmanın, öncelikle ülke genelinde harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin artık ciddi bir sanayi alt yapısına sahip olduğunu vurguladı.
Yevlal, "Markalaşma sürecine adım atan firmalarımızın önünü açmak için devletin sunduğu büyük destekler olduğunu belirtmek isterim. Bu destekler, kira, franchise, PR, fuar katılım bedelleri gibi yurt dışı faaliyetler için önemli bir kaynak sağlıyor. Son beş yılda, Türkiye hazır giyim markalarının tanıtımına 112 milyon lira destek verildi." şeklinde konuştu.
Hızlı bir şekilde markalaşmanın ve büyümenin önümüzdeki dönemde gerçekleşeceğini öngören Yevlal, Türk firmalarının devletin sunduğu imkanlardan haberdar olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Yevlal, sözlerine şöyle devam etti:
"Türk firmalarının araştırma yapması gerekiyor. Bazıları geleceği öngörebilir ancak bu imkanlardan habersiz olmak, kendi ilerlemesini engelleyebilir. Bu nedenle araştırma yapmalılar. Bizler de elimizden geldiğince bu olanakları aktarıyoruz, böylece mümkün olduğunca geniş kitlelere ulaşmalarını sağlıyoruz. Bir noktada buluştuğumuzda, markalaşma süreci hızla yayılacaktır.
Türk malı dünya çapında en kaliteli ürünler arasında yer alıyor. Bu konuda ilk sırayı İtalya alsa da, Türk malı ikinci sırada yer alıyor. 'Made in Turkey' bir değerdir ve 'Made in China' veya 'Made in Vietnam' gibi algılanmamalıdır. Şu anda, dünya çapında 60'tan fazla Türk hazır giyim markası, 2 binden fazla kendi mağazalarında ürünlerini başarıyla satmaktadır."
