TSKB Ekonomik Araştırmalar ekibinin son yayımladığı "Ekosisteme Dair" raporu, enerji dönüşümüne dair önemli bir bakış açısını ele alıyor: ekosistem krizi perspektifi. Raporda, 1990'larda faaliyete geçen yenilenebilir enerji santrallerinin ömürlerini tamamladıklarında ortaya çıkacak milyarlarca ton atığın, sağlıklı bir ekosistem için nasıl geri dönüştürülmesi gerektiğine odaklanılıyor. Özellikle güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ve lityum iyon pilleri gibi enerji dönüşümünde kritik olan bileşenlerin, ömürlerini tamamladıklarında geri dönüşüm potansiyeline sahip olduğu vurgulanıyor. Raporda belirtilene göre, geri dönüştürülen hammaddenin 2050 yılına kadar yaklaşık 2 milyar yeni güneş panelinin üretiminde kullanılabileceği öngörülüyor.
"Ekosisteme Dair" raporunda, yenilenebilir enerji santrallerinin kurulumunda kritik minerallerin önemine de değiniliyor. Özellikle 2040 yılına kadar üç kat artması beklenen talebin, arzın bu hızla artışına yetişememe riskine dikkat çekiliyor. Bu kritik minerallerin keşiften çıkarılmasından üretim süreçlerine kadar geçen ortalama 16 yıllık sürecin, ekosisteme zarar verebileceği belirtiliyor. Raporda, sınırlı kaynaklarla hangi üretimin önceliklendirileceğine dair önemli bir vurgu yapılırken, mevcut temiz enerji teknolojilerinin -güneş, rüzgâr ve piller gibi- ekosistem dostu olma potansiyelinin de değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapılıyor.
