Discover Magazine’de yayımlanan bir makaleye göre uzayda astreoidlerden ve diğer gezegenlerden kaynak toplamak, bugün artık kaynakları iyice tükenmekte olan Dünya’ya göre çok daha iyi bir seçenek olabilir. Central Florida Üniversitesi‘nden gezegen bilimci Phil Metzger şöyle diyor:
Güneş sistemimiz, dünyamızda var olandan bir milyar kat daha büyük bir endüstriyi destekleyebilir.”
Dünyanın kaynakları azalıyor, nüfus artıyor. Bu konuda acil bir şeyler yapılması gerekiyor. Bazı yeni nesil girişimler ve vizyoner iş insanları son on yıldaki çalışmalarıyla uzay madenciliği ve uzay endüstrisi gibi konularda öncü olmaya çalışıyorlar.
Planetary Resources Inc. adlı girişim astroid madenciliği için gereken teknolojileri geliştirmek için bu güne kadar milyonlarca dolarlık finansal destek sağladı. Ancak henüz beklenen düzeye ulaşabilmiş değil.
Ama bu konuda oldukça vizyoner ve popüler bir isim, iddialı projeleriyle sık sık güneme gelen Amazon kurucusu Jeff Bezos. Bezos geçtiğimiz günlerde Ay’a iniş için geliştirilen uzay aracını tanıttığı konuşmasında şöyle diyordu:
Bence uzaya gitmek istememizin ana sebebi; dünyamızı kurtarmak.
Jeff Bezos sözlerini şöyle sürdürüyor: “Uzun dönemli ama oldukça kritik meselemiz dünyadaki enerji kaynaklarımızın tükenmesi. Bu aritmektik bir hesap ve yakın zamanda gerçekleşecek.
NASA da şu günlerde Ay’a tekrar dönüş yaparak, Ay’ın enerji kaynaklarından faydalanmak ve astreoid madenciliği yapmak için milyonlarca dolarlık yatırımlar gerçekleştiriyor.
Ayrıca mesele sadece fiziksel kaynakları kullanmak da değil. Çin’in bir süredir üstüne çalıştığı gibiuzayda bir güneş enerjisi istasyonu kurmak ve yeryüzüne sonsuz enerji transfer etmek de yakın zamanda mümkün olabilir.
ÇEVRECİLER ENDİŞELİ
Tüm bu çalışmalardan endişe duyan çevreler de mevcut. Bir süre önce bir grup bilim insanı bir araya gelerek bir çağrıya imza attılar. Bilim insanları güneş sisteminin en az yüzde 85’inin insan müdahelesinden korunması gerektiğini düşünüyor.
Guardian’a konuşan Smithsonian Astrofizik Gözlemevi‘nden Astrofizikçi Martin Elvis şöyle diyor:
Bunu şimdiden planlamazsak, her zaman olduğu gibi yine geç olacak ve birkaç yüzyıl içinde, şu anda dünyada yaşadığımız çevre krizinden çok daha büyük meselelerle karşı karşı kalacağız. Güneş sistemini de talan ettiğimizde, gidecek hiçbir yerimiz kalmayacak.”
UFAK UFAK ADIMLAR ATILIYOR
Uzayda üretim ve uzay madenciliği henüz daha emekleme aşamasında bile değil. Ancak ufak ufak bazı adımlar atılıyor. Beş yıl önce California merkezli bir girişim olan Made In Space uzayda, yerçekimsiz ortamda üç boyutlu yazıcıyla bir nesne basabilen ilk şirket olmuştu. Aynı girişim 2018 yılında uzay araştırmalarına yönelik NASA‘yla birlikte hibrit metal üretim sistemi kurmak için anlaşma imzaladı.
Japonya uzay ajansı JAXA da, kısa süre önce Hayabusa2 uzay aracıyla bir astreoidi bombalayıp, üzerinden örnek parçalar toplamıştı.
Tabii ki insanlık için yol daha çok uzun ve işin henüz başındayız. Bu süreçte çözülmesi gereken pek çok hukuksal, etik, teknolojik problemlerle de karşılaşacağız. Ancak zamanımız daralıyor. Dünyamıza daha fazla zarar vermeden, tüm canlıların geleceği için en makul çözüm uzayda olabilir.