MHP Genel Başkanı Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek, Türkgün gazetesindeki köşesinde "Niyet hayır, akıbet hayır" başlıklı bir yazı yayımladı. Çiçek yazısında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM açılışında DEM Partililerle tokalaşması ve ardından yaptığı tarihi çağrıyla başlayan sürece ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
"MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Öcalan’a yönelik 'Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır' çağrısının ardından Türkiye, 46 yıldır sırtında taşıdığı bu kanlı kamburdan kurtulmak için tarihi bir fırsat yakalamıştır" ifadelerini kullanan Çiçek, devam eden süreci 'Cumhur İttifakı’nın kararlılığının bir yansıması' olarak değerlendirdi.
'HER AÇIDAN KAZANAN TÜRKİYE OLACAKTIR'
MHP lideri Bahçeli ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın süreçteki adımlarına dikkat çeken Çiçek, "Terörle mücadelede kararlılık sürerken, PKK’nın bu çağrılara uyumu hangi oranda olursa olsun, her açıdan kazanan Türkiye olacaktır. Küresel güçlerin terör örgütü aracılığıyla Türkiye üzerinde oyun kurmaya çalıştığı bir ortamda, bu oyunun çarklarını kırmak son derece önemli bir stratejidir" ifadelerini kullandı ve yazısını şöyle bitirdi:
'Terörsüz Türkiye', Türk milletinin sırtındaki kamburdan kurtulma ülküsüdür. Bu bir açılım, bu bir çözüm süreci değil, bu pazarlıksız terörü bitirme kararlılığıdır. Bu kararlılık için elbette 'Niyet hayır, Akıbet hayır' temennisinde bulunacağız.
'PKK İÇİN YOLUN SONU GÖRÜNMEKTEDİR'
İşte Yıldıray Çiçek'in yazısının tamamı:
Emperyalist güçler, 1980 öncesinde Türkiye’yi sürekli terörle oyalamak, yormak ve enerjisini tüketmek amacıyla birçok sol terör örgütü kurdular. Bu süreçte sadece Türk hedeflerine yönelik terör saldırıları düzenleyen ASALA 1974’te; peşinden PKK ise 1978’de kurulmuştur. Zamanla birçok terör örgütü ya ortadan kaldırılmış ya da sembolik olarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Ancak birçok sol terör örgütü, PKK’nın çatısı altında birleşmiştir. PKK, 46 yıldır çeşitli ülkelerin desteğiyle varlığını sürdürmektedir.
Başta PKK olmak üzere diğer tüm terör örgütleri, yıllardır Türkiye için büyük bir yüktür ve sırtındaki büyük kamburdur. Türk milletini yalnızca maddi olarak sömürmekle kalmamış, manevi olarak da derin acılar yaşatmıştır. Türkiye’de hareket alanı neredeyse yok denilecek kadar kısıtlanan, Irak’ta kısmen varlık gösteren, Suriye’de ise geniş alanlar bulan PKK için yolun sonu görünmektedir.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Öcalan’a yönelik 'Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykır' çağrısının ardından Türkiye, 46 yıldır sırtında taşıdığı bu kanlı kamburdan kurtulmak için tarihi bir fırsat yakalamıştır. Teröristbaşı Öcalan ise 'Ayrı federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamaz” diyerek kendi kurduğu terör örgütüne, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir' çağrısında bulunmuştur.
Terörle mücadelenin, bu tür çağrılar karşısında dahi bir an bile duraksamadan devam etmesi, Türk devletinin ve Cumhur İttifakı’nın kararlılığının bir yansımasıdır. Bu sürecin mimarlarından olan Devlet Bahçeli, son gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, 'Terörle mücadeleden ödün verilmemesi esastır. Devletin pazarlık yapmayacağını bilmeyecek kadar fikren, kalben, aklen ve vicdanen kurumuş ve kokuşmuş çevrelerin absürt hamaset tuzaklarına düşmeden, Türk ve Türkiye Yüzyılı el birliğiyle, güç birliğiyle inşa edilecektir' sözleriyle bu kararlılığı bir kez daha vurgulamıştır.
'PAZARLIKSIZ TERÖRÜ BİTİRME KARARLILIĞI'
Sayın Bahçeli’nin, DEM ve teröristbaşı Öcalan’a çağrıda bulunduğu günden bu yana Irak ve Suriye’de 500’ün üzerinde PKK’lı terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Bu ince ve hassas noktanın göz ardı edilmemesi gerekir. Bazı çevreler süreci gölgelemek için 'Terörle müzakere edilmez, mücadele edilir' diyerek farklı bir algı oluşturmaya çalışsa da 15 Temmuz sonrası Türk devletinin en başarılı olduğu alanlardan biri zaten terörle mücadeledir.
ABD ve İsrail’in, terör örgütü PKK’ya 'Davut Koridoru' adını verdikleri güzergâh üzerinden Irak ile Suriye’yi birbirine bağlama görevi verdiği; ayrıca yeni Doğu Akdeniz planlarında PKK’yı Kıbrıs’ta kullanmayı hedeflediği; Suriye’de güç ve konum kaybeden İran’ın PKK ile anlaştığına dair bilgilerin somutlaştığı ve PKK’nın Irak’ta tutunma çabasının olduğu günümüzde, Türkiye’nin sınırları içinde terörle mücadeleden geri adım atmadan böyle bir oyunbozan strateji kurması, tarihi bir adım olarak değerlendirilmelidir.
Bu çağrıları yapabilmek ve bu adımları atabilmek için bölgedeki gelişmeleri, ilişkileri ve yapılmak istenenleri iyi analiz etmek gerekiyordu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu okumayı iyi yapmış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu çağrıları ve adımları güçlendirmiştir. Terörle mücadelede kararlılık sürerken, PKK’nın bu çağrılara uyumu hangi oranda olursa olsun, her açıdan kazanan Türkiye olacaktır. Küresel güçlerin terör örgütü aracılığıyla Türkiye üzerinde oyun kurmaya çalıştığı bir ortamda, bu oyunun çarklarını kırmak son derece önemli bir stratejidir.
'Terörsüz Türkiye', Türk milletinin sırtındaki kamburdan kurtulma ülküsüdür. Bu bir açılım, bu bir çözüm süreci değil, bu pazarlıksız terörü bitirme kararlılığıdır. Bu kararlılık için elbette 'Niyet hayır, Akıbet hayır' temennisinde bulunacağız.