TRT Haber'e göre, zehirli olan bu tür deniz sezonunun açılmasıyla birlikte insanlar için de büyük risk oluşturuyor.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, Marmara Denizi'nin birçok yerinden pusula denizanası gözlemlerine dair bilgi ve fotoğraflar alındığını belirtiyor ve dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle özetliyor:
"Bu tür artık Marmara Denizi'nde yaygın hale geldi. Denizanaları akıntılar, rüzgarlar ve dalgalarla taşınan canlılardır.
Balıklar gibi aktif hareket edemezler, bu yüzden dalga veya akıntı onları nereye sürüklerse o bölgede yoğun olarak bulunur. Poyraz ve lodos, Marmara Denizi'nde bu canlıların birikim alanları için ana faktörler. Kıyısal alanlar, akıntı sisteminin bittiği koy ve körfezler bu türlerin yoğun olarak görüldüğü yerler. Özellikle İzmit, Erdek, Bandırma ve Gemlik Körfezi, İstanbul'da ise Sarıyer, Arnavutköy, Beşiktaş ve Yenikapı sahilleri bu türlerin yoğun olarak görüldüğü alanlar."
Prof. Dr. Okyar'a göre, denizanalarının Türk sahillerine kadar gelmesinin en önemli nedeni küresel ısınma. İkinci bir faktör ise gemilerin balast suları. Okyar, "Tüm denizanaları organik kirlilik göstergesi olan türlerdir. Yani kirli bölgelerde daha baskın hale gelirler çünkü ekosistem onların lehine evrilir" dedi.