Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından Kemal Kılıçdaroğlu, ilk grup toplantısında gündemi değerlendirdi. İdeallerinden vazgeçmediğini belirten Kılıçdaroğlu, değişip yenileneceği mesajını verdi.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
“5 KARDEŞİMİZE DE RAHMET DİLİYORUM”
"Değerli arkadaşlarım, hepinize Cumhuriyet Halk Partisi grubundan yürek dolusu saygılarımı gönderiyorum. Konuşmama acı bir haberle başlıyorum. İki şehidimiz var. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. MKE'de hayatını kaybeden 5 kardeşimize de rahmet diliyorum. Tabi bu olayın da takipçisi olacağız. Önemli bir sanatçımız Suna Kan'ı da kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum.
“KEŞKE BÖYLE BİR KONUŞMA HİÇ YAPMASAYDIM”
Bu bizim ilk grup toplantımız. Yemin törenini gerçekleştirdik. Ama bu seçim döneminde demokrasi konusundaki kaygılarımızı haklı çıkartan gelişmeler oldu. Bir milletvekilimiz mazbatayı aldığı andan şu ana kadar hala tutuklu. Biz nerede bir haksızlık varsa o haksızlığın giderilmesi için çalışırız. Keşke böyle bir konuşma hiç yapmasaydım. Kendisi mahkum edilmedi ki ama hükümlü kabul ediliyor. Bunlar doğru değil. Bizden olsun olmasın bir kişi haksızlığa uğruyorsa onun yanında olmak hepimizin ortak görevidir.
“BİR DEĞİŞİM YAPACAKTIR AMA BEKLEDİĞİMİZİ ALAMADIK”
Bir seçim dönemini geçirdik artısıyla eksisiyle. Yolu doğru olanın yükü ağır olur diye güzel bir atasözümüz var. Bizim yükümüz sadece bizim yükümüz değil. 85 milyonun yükünü çeken bir partiyiz. Her zaman ve her yerde haksızlığa uğrayanların yanında olduk. Kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk. Biz kendisini kimsesiz hissedenlerin yanında olduk. Çünkü biz erdemden yanayız. Aksi halde bu ülkeye demokrasi getiremeyiz. Bir değişim yapacaktır ama beklediğimizi alamadık. Arkasından tabi ki eleştiri gelecekti ama bu eleştirileri yaparken ön yargıyla yaklaşanlar oldu. Ayrıca kalemini satan ve kendisini bir anlamda savcı yerine koyan gazetecileri sorgulamak benim görevim.
“PEKİ BU İDEALİMİZDEN VAZGEÇTİK Mİ? ASLA”
Biz bize oy vermeyen vatandaşların hakkını hukukunu da savunacaktık. Güzel bir Türkiye inşa edecektik. Peki bu idealimizden vazgeçtik mi? Asla vaz geçmedik. Bu ülkeye gerçek demokrasiyi getirene kadar yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.
25 milyon bu ülkenin mihenk taşıdır artık. Saraya ve sözcülerine de seslenmek isterim. İşte siz bu iradeyi teslim alamayacaksınız. Yalanlara karşı birlikte mücadele edeceğiz. Bitmeyen istibdat dönemi yoktur. Biz hiçbir vatandaşımıza kızgın ya da küskün değiliz. Benim için yandaş değil vatandaş esası vardır. Bizi ayrı kılmaya çalıştılar. Montajlarla karalamalarla aramıza nifak sokmaya çalıştılar. Onlar şunu asla unutmasınlar. Biz Kuvayı Milliye geleneğinden geliyoruz.
“DİZ ÇÖKMEDİK, ÇÖKMEYECEĞİZ”
Devleti beşli çetelere soyduranlar dokunulmazlıklarla bizi tehdit eder oldular. Biz diz çökmedik çökmeyeceğiz. Omzumuzdaki yükün farkındayız. Kemal Kılıçdaroğlu bu büyük mücadelenin sadece bir neferidir. Gemiyi limana sağlam götürmek yine kaptanın görevidir. Kaptan olarak gemiyi sağlam olarak limana götüreceğimi herkesin bilmesini isterim.
“CUMHURİYET HALK PARTİLİ OLMAK BUNU GEREKTİRİYORDU”
Dev bir çınar, kökleri var. Filiz derken değişime açık olduğunu belirtiyorum. Değişime dönüşüme açık çınara olarak ifade ediyorum. O çınarımız sürekli yeni filiz verir. Bundan sonraki yüzyıllarda yeniden ayakta tutacak. CHP'nin değerlerini her zaman korudum ve kolladım. Bir an olsun namerde boyun eğmedim. Haramzadelerin sofrasına oturmadım. Saray'ın sofrasına diz kırmadım. Sırça köşklere tamah etmedim. Doğru bildiğimi söylemekten asla geri adım atmadım. Üzerime düşeni gözümü kırpmadan yaptım. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmak bunu gerektiriyordu ve bunu yaptım.
Ben kuş uçmaz kervan geçmez yerlerde nasıl memleket istediğimi anlattım, yeri geldi tepki gördüm. Asla kızmadım ve muhatapları ikna ettim. Sıkılı yumruklarla tokalaştım. Asla bir araya gelmezler denilen kim varsa Halil İbrahim Sofrası'nda buluşturdum.