Kılıçdaroğlu: Yerel seçimlerden sonra faizi yüzde 40'a çıkaracaksın

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Faizi indirmeyeceğim diyordun, uluslararası tefeciler bastırdılar. Yerel seçimlerden sonra da yüzde 40'a çıkaracaksın" diyerek seslendi.

GÜNBOYU/ HABER MERKEZİ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, faiz kararı sonrasında iktidara seslenerek "Halk Bankası'nı dolandıran bir insanın Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda ne işi var? Bunlarda erdem yok. Faizi indirmeyeceğim diyordun, uluslararası tefeciler bastırdılar. Yerel seçimlerden sonra da yüzde 40'a çıkaracaksın" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında ayakta alkışlandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

24 Temmuz aynı zamanda basın bayramı. Basında sansürün kaldırılışının tam 115. yıl dönümüydü dün. Hapishanelerimizde gazeteciler var. Merdan Yanardağ şu an hapiste. Medya üzerindeki baskıları görüyoruz. Bunları yaşıyoruz. Türkiye basın özgürlüğü sıralamasında 182 ülke arasında 165. sırada. Adliyelerde haber takibi yapanlar var, bu yılın ilk 7 ayında o gazetecilerin tam 364 kez hakim karşısına çıktığını da bilmenizi isterim. Bütün engellemeler var. Bu arada doğru haberlerin de engellendiğini biliyoruz. Ama medyada bir özgürlüğün olmadığını da görüyoruz ve yaşıyoruz.

“AKBELEN'DE KADINLAR DİRENİYOR”

Akbelen'de kadınlar direniyor. CHP grubunda Akbelen'de direnen o kadınlara buradan güzel bir alkış gönderelim lütfen. Depremden sonra bir 'Türkiye Tek Yürek' kampanyası açıldı. Taahhüt edilen parayı ödeyeceğiz dediler. 115 milyar TL'nin 74 milyar TL'si yatırılıyor, 41 milyar TL hiç yatırılmıyor. Kim bu parayı ödemeyen. Bunu ben ödememiş olsaydım bu havuz medyası yayın yapardı. 5'li çete mi yandaşlar mı bu parayı ödemeyenler. Açık ve net çağrıda bulunuyorum; Nerede bu paralar? Kim ödemedi bu paraları?

“AHLÂKLIYSAN O 3 MİLYON TL'Yİ NASIL BULDU, İNCELEYECEKSİN”

Farklı gazeteler var... Bir gazete nasıl olur da 3 milyon TL'ye yakın reklam verir, Kılıçdaroğlu reklam vermesin diye... Hangi gerekçeyle? Hangi etik değerle? Lehime yazı yazmayabilirsin ama objektif olmak zorundasın. Facebook hesaplarından 3 milyon TL'ye yakın parayı benim seçilmemem için harcıyor. Hazine ve Maliye Bakanı'na çağrı yapıyorum, ahlâklıysan o 3 milyon TL'yi nasıl buldu, inceleyeceksin. Bir gazete böyle bir şey yapabilir mi? Yeni Şafak gazetesinin ne mal olduğunu da tüm Türkiye'nin bilmesini isterim. Bu kadar ahlâksızlık olur mu!

“ERDOĞAN HÂLÂ İSTANBUL’UN RANTININ PEŞİNDE”

İstanbul önemli bir merkezdir. Erdoğan hâlâ İstanbul'un rantının peşinde. Oylarını 2002'deki rakamlara indirdik. Biz İstanbul'a ihanet ettik diyen kendileri. İhanete doymamış olacak ki ihanete devam etmek istiyor. Şimdi İstanbul'a kâbus gibi çözen 5'li çeteyi çökertmeye, ahlâkı egemen sağlamaya çalışıyoruz. Beni şaşırtan Türk-İş başkanının buna hiç itiraz etmemesi. Makul diyor. Aynı Türk-İş'in yaptığı başka bir açıklama var; Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 13 bin 430 TL. Siz buna itiraz etmeyeceksiniz! Bu doğru değil. İşçinin hakkını ve hukukunu korumak sendikanın görevidir. Sendika iradesini Saray'a ipotek etmişse, sendika olmaktan çıkar. Hukuktaki adı 'Sarı sendikalık'tır. Türkiye'nin gerçek anlamda bir beka sorunu vardır. Devleti yöneten kişi mal varlığı dolayısıyla kendisine yönelik eleştirilere tek cümle dahi kuramıyorsa o kişi teslim alınmış demektir.

Gazi Mustafa Kemal'in iki temel ilkesi vardır; siyasi bağımsızlık ve savaş meydanlarında kazanılan zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa siyasi bağımsızlığınızı koruyamazsınız diyor. Demek ki ekonomik bağımsızlık bu kadar değerli. Kapı kapı dolaşıyor, Türkiye'yi tefecilere teslim etmişseniz bir beka sorunu var demektir.

Her ay ödenen faiz 2 milyar 202 milyon 770 bin dolar. Her gün ödenen faiz 73 milyon dolar. Beka sorunu budur. 85 milyonu uluslararası tefecilere çalışır hale getirdiniz. Para bulmak için olmadık taklalar attınız, gidip birilerine yakardınız. Türkiye'nin iradesini satmak... Bu beka sorunudur.

(Cemal Kaşıkçı suikastı davası) Erdoğan Türkiye'nin iradesini satmıştır. Biliyorum şimdi bana diyecek ki 'dava açacağım'... Açmazsanız namertsiniz!

“SINIR DİYE BİR ŞEY YOK”

Dünyada hangi ülke bu pozisyonda. Dünyada bir numarayız. Kapı diye sınır diye bir şey yok! Bu insanlar Avrupa'ya gitmek istiyor. Avrupalılar' Bir dakika, size para verelim, bunları orada tutun' dediler. Devletin iradesini sattılar. Esnaf şikayet ediyor; 'Ne olacak halimiz' diyor. Elin oğlu rahat etsin diye... Kaçırdıkları paraların kaynağını biliyorlar, beka sorunu budur işte. Beyler rahat etsin diye tüm sıkıntıları biz çekiyoruz. Avrupalılara da söyledim. Suriye'de kan gövdeyi götürürken hepiniz evlerinizde, saraylarınızda oturuyordunuz' dedim. Hani sizin etik değerleriniz vardı? Hani medeni ülkeydiniz! Demografik yapımız değişiyor. Bunların milliyetçiliği kağıt üstünde. Zaten Erdoğan 'Tüm milleyetçiliği ayaklar altına aldım' diyordu.

“TÜRKÇE DAHİ BİLMEYEN BİR İNSANA PARA İÇİN VATANDAŞLIK VERİYORSUNUZ”

Türkçe dahi bilmeyen bir insana para için vatandaşlık veriyorsunuz ve bu gelip oy kullanıyor. Bu kadar mı rezil rüsva yapılır! Tüm dünya bize gülüyor. Türkiye'nin ihanet edenlerden kurtulması lazım.

Seçimler bitti... Ne yapacaklar? Uyuşturucu baronları zaten yerinde... Ama bir de uluslararası tefeciler var. Onlar Türkiye'ye para vermiyor, 'faiz düşük' diyorlar. 'Faizi yükseltin' diyorlar. Erdoğan faizi nasıl yükseltecek? Yani Türkçesi 'Tükürdüğünü nasıl yalayacak?' Nasıl olacak bu iş? Dediler ki 'Kolay, sen yapma. Sana bir Hazine ve Maliye Bakanı bulalım, Merkez Bankası'na da buluruz... ABD'de yapan. Onu da getiririz. Onlar gelsin, faizleri onlar artırsın, biz parayı getirelim, o zaman vurgunu yapalım.' Ama faiz ne olacak? Yerel seçimlere kadar ufak ufak artırın, sonra yüzde 40 olmazsa parayı getirmeyiz' Dünyada hangi devlet dolar bazında yüzde 40 faiz verir? İşte bu beka sorunudur. Bu Düyun-u Umumiye hükümetini göndereceğiz.

“HALK BANKASI'NI DOLANDIRAN BİR İNSANIN HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI'NDA NE İŞİ VAR?”

Halk Bankası'nı dolandıran bir insanın Hazine ve Maliye Bakanlığı'nda ne işi var? Bunlarda erdem yok. Faizi indirmeyeceğim diyordun, uluslararası tefeciler bastırdılar. Yerel seçimlerden sonra da yüzde 40'a çıkaracaksın.

"NERON ROMA'YI YAKTI ERDOĞAN'DA TÜRKİYE'Yİ YAKIYOR"

Gazeteci Barış Terkoğlu, ki medya dünyasının saygın Barış'larından birisidir. İkisi de Türkiye gerçeklerine katkı vermişlerdir. Barış Terkoğlu 10 Temmuz'da bir yazı yazdı. Yargıdaki bozulmayı anlattı ve o yazı karşısında bekledik ki Adalet Bakanlığı'ndan bir açıklama gelir, 'böyle bir şey yoktur.' diye. Bu yazı çok önemli ama şu an adeta sahipsiz. Bu yazıdaki soruları bir yazı haline getirdim.

Önceki Adalet Bakanı Bozdağ döneminde HSK 1. Daire Başkanı Halil Koç ve bakan yardımcısı Hasan Yılmaz, seçimlerden önce nisan ayında İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi Başkanı Ramazan Acar'ı kendileriyle görüşmek üzere çağırdılar mı?

Ankara'da yapılan görüşmede Halil Koç ve Hasan Yılmaz, Mahkeme Başkanı Ramazan Acar'ı tehdit etti mi, etmedi mi? Davanın mutlak firma lehine sonuçlanması lazım. O yüzden 3 Mayıs'ta mutlaka karar vermenizi istiyoruz. Davanın karar aşamasına gelip gelmemesi hiç önemli değil' diyorlar. Bu nasıl bir hukuk anlayışı?

Çürüme sarayda... Neron, Roma'yı yaktı, Erdoğan da Türkiye'yi yakıyor.

İlgili Haberler

Kocaeli Şehir Hastanesi'nde Melih Gökçek korkusu: Hemen değiştirdiler
Hüsnü Mahalli 45 yıllık gazetecilik hayatımda yalan söylemedim dedi: 2 dakika sonra yalan söylediğini itiraf etti
MHP'den Tanju Özcan'a olay pankart: Tanıdığa gider

Politika Haberleri