İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 26’sı tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı davanın 2'inci celsesinin görülmesine başlanıyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, bir kısım tutuklu ve tutuksuz sanıklar ve tarafların avukatları hazır bulunurken Gazeteci Emrullah Erdinc gelişmeleri sosyal medya hesabından aktarıyor.
SAVCININ DOSYADAN EL ÇEKTİRİLMESİNE RED KARARI VERİLDİ
Yenidoğan davasında söz alan doktor İlker Gönen’in avukatı Aydın Mantar, savcının dosyadan el çektirilmesini ve “reddi hakim” talebinde bulundu.
DURUŞMAYI UZATMA AMACI GEREKÇESİYLE REDDEDİLDİ
Yenidoğan davasına bakan 22. Ağır Ceza Mahkemesi, reddi hâkim talebini inceledi ve kararını açıkladı. Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının talebinin duruşmayı uzatma amacı taşıdığı gerekçesiyle reddedildiğini duyurdu.
SANIK AVUKATLARI DURUŞMANIN YAPILMAMASINI TALEP EDİYOR
Mahkeme salonunda reddi hakim tartışmaları devam ediyor. Sanık avukatları, üst mahkemeye itiraz edeceklerini belirterek duruşmanın yapılmamasını talep ediyor. Bu sırada tanık Şenay Çalıkoğlu kürsüye geldi ve kürsüde bekliyor.
DURUŞMAYA 15 DAKİKA ARA VERİLDİ
Mahkeme heyeti ile sanık avukatları arasında reddi hâkim talebiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. Sanık avukatları, reddi hâkim talebini inceleyecek olan 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nden karar çıkmadığı sürece tanık Şenay Çalıkoğlu’nun ifadesinin alınamayacağını belirtiyor. Mahkeme heyeti ile sanık avukatları arasındaki tartışma hâlâ sürüyor. Duruşmaya 15 dakika ara verildi.
REDD-İ HÂKİM TALEBENİN İNCELENMESİ ERTELENDİ
Duruşma, 15 dakikalık aranın ardından yeniden başladı. Mahkeme heyeti ve sanıklar yerlerini aldı. Mahkeme başkanı, “Gereği düşünüldü,” diyerek duruşmanın, reddi hâkim talebinin incelenmesi için ertelendiğini açıkladı.
Tanık salondan çıkarıldı ve yalnızca usul gereği sanıkların Duruşma savcısı, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hâlinin devam etmesini kamu adına talep etti. Şu anda sanıklar, savcının mütalaasına yönelik savunmalarını yapıyor.
'BİZİ TOPLUMDAN SİLDİNİZ BİZİ BEBEK KATİLİ OLARAK GÖSTERDİNİZ'
Savcının tutukluluk talebine ilişkin söz alan Fırat Sarı savunmasına şöyle başladı: “Hakkımızda kurgusal, uydurma bir algı oluşturuldu. Bu nereye kadar devam edecek? Savcı, Adalet Bakanlığı’nı cebine koydu, İl Sağlık Müdürü, Sağlık Bakanı oldu. Siz bizi toplumdan sildiniz. Biz bebek katili olarak gösterildik. Artık bu haberlerin durdurulması lazım. Duruşmayla ilgili haber şu şekilde olmalıydı: ‘Sigorta dolandırıcılığına neden oldukları iddia edilen kişilerin yargılanmasına devam ediliyor.’ Ancak yargılanmamız halk üzerinden yapıldı.” Not: Sanık sanki iddianamede 10 bebeğin ölümlerinden sorumlu tutulmuyormuş gibi savunma yapıyor. Hakkında yalnızca SGK dolandırıcılığından haber yapılmasını istiyor. Hatta beni, medya kuruluşlarını ve soruşturmayı yürüten savcıyı kendince suçluyor. Bu savunmaya çok şey söylenebilir ama ben yine de susuyorum
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sağlık sektöründe işlenen korkunç suçlar ortaya serildi. İddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın liderliğini yaptığı suç örgütünün, sanık doktor İlker Gönen ile birlikte sevk ve idaresini sağladığı, 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in de örgüte önemli bir rol üstlendiği belirtildi.
Suç örgütünün, sağlık alanında gerçekleştirdiği faaliyetler sonucunda, 10 bebeğin ölümüne neden olduğu öne sürülüyor. İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından toplam 10 kez suçlama yöneltiliyor. Ayrıca, sanıkların "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez cezalandırılması talep ediliyor. Bu suçlar sonucunda sanıkların, 177 yıl 6 ay ile 582 yıl 9 ay arasında hapis cezası alması isteniyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir için ise daha ağır suçlamalar gündemde. Özdemir'in "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından cezalandırılması talep ediliyor. Özdemir’in hapis cezasının 180 yıl ile 589 yıl 9 ay arasında olacağı ifade ediliyor.