Yeniçağ'dan Büşra Kapan'ın haberine göre, Qlux IDEAS ürünlerinden biri neredeyse herkesin evinde veya çevresinde bulunuyor.
Sektördeki bu öncü markanın konumu ve hedefleri oldukça belirgin:
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörünün küresel bir oyuncusu olma hedefiyle ilerleyen Qlux IDEAS, yeni dönemde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika gibi yakın pazarlarda derinleşerek pazar payını genişletmeyi planlıyor. Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı ve Qlux IDEAS Genel Müdürü Burak Önder, 2024 yılında Avrupa ve Kuzey Afrika'da iki yeni dağıtım deposu açmayı hedeflediklerini belirtti. Önder, yeni yılda belirsizliklere rağmen ihracatta en kötünün geride kaldığını ve 2024'te büyüme beklediklerini dile getirdi. Pandemi sonrasında her sektörde büyük değişimler yaşandığını ve ihracat stratejilerini bu değişime göre planladıklarını vurgulayan Önder, verimlilik, insan kaynakları ve hedef ülkelerle daha derinlemesine çalışmayı amaçladıklarını açıkladı. Korumacılığın arttığını ve lojistik maliyetlerinin yakın pazarları daha önemli hale getirdiğini belirten Önder, "Türkiye'nin 2024 ihracatında Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'nın belirleyici olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Qlux IDEAS, Latin Amerika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar 80'e yakın ülkeye ürün ihracatı yaparak geniş bir coğrafyada faaliyet gösteriyor. Şirketin yeni pazar stratejileri ve hedefleri, Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Kurucu Başkanı ve Qlux IDEAS Genel Müdürü Burak Önder'in katıldığı bir basın toplantısında duyuruldu. Qlux IDEAS'ın Genel Müdürü Önder, ev ve mutfak eşyaları sektöründe 900 çeşit ürünle faaliyet gösterdiklerini belirtti ve 2023 yılında 41 ülkeyi ziyaret ettiklerini, dünya çapında heyetlere ve bireysel ziyaretlere katıldıklarını ifade etti. Ayrıca Önder, ABD, Almanya, Hong Kong ve Çin gibi ülkelerde sektörel fuarlara katıldıklarını vurguladı. Dünya genelinde pandemi sonrası her sektörde büyük bir dönüşüm yaşandığına dikkat çeken Önder, "Biz de Qlux IDEAS olarak dünya gelişmelerini yakından takip ediyoruz ve ihracatı önemsiyoruz. Ürünlerimizi Latin Amerika'dan Asya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya kadar 80'e yakın ülkeye satıyoruz" şeklinde konuştu.
Önder, perakende sektöründe e-ticaretin pandemi sonrası yüzde 4,5 seviyesinden yüzde 20'lerin üzerine çıktığını belirterek, bu büyümenin üretimde de etkilerini gördüklerini söyledi. Daha az elektrik tüketen makinelerin kullanımının arttığına dikkat çeken Önder, "Bu dönüşümü üretim alanında da fark ediyoruz" dedi.
Enflasyonun dünya gündeminin önemli maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Önder, enflasyonun zirveden düşüşe geçtiğini ve ana merkez bankalarının henüz faiz indirimine gitmediğini ancak ilerleyen dönemde böyle bir eğilimin olabileceğine işaret etti. Önder, küresel raporlardan Asya'nın, özellikle Çin'in, dünya ekonomisindeki rolünün 2024'te de belirleyici olacağını ve Çin'in dünya ekonomisinin yüzde 40'ını etkilediğini sözlerine ekledi.
Son 2-3 yılda, ABD'nin güçlü olduğu bölgelerde Çin'in ciddi adımlar attığını gözlemledik. Çin'in etkisi artmaya başladığı bu bölgeler bizim ana pazarlarımız arasında yer alıyor. Özellikle Orta Doğu, Avrupa ve Kuzey Afrika bizim için hayati öneme sahip pazarlar. ABD'nin büyük etkisi olan Orta Doğu'da, Çin'in giderek güçlenen bir hegemonya oluşturduğunu görüyoruz. Çin, Batı'nın vurguladığı "insan hakları ve demokrasi" gibi unsurlardan farklı olarak ticareti ön plana çıkarıyor. Bu yaklaşımıyla, özellikle Orta Doğu'da olumlu bir etki yaratıyor. Çin, bu yıl Orta Asya'daki beş devlet başkanıyla bir zirve gerçekleştirdi ve bu bölgedeki boşluğu doldurmaya çalışıyor. Yuan'ın güçlenmesiyle birlikte, Çin kendi yerel parasıyla ticaret yaparak dünya ekonomisinde giderek daha fazla ağırlık kazanıyor."
"Batı'nın, Çin'e karşı Hindistan ve Vietnam'ı birer koz olarak kullandığını görüyoruz. Batı, Asya'da denge politikası izlemeye çalışıyor ve bu bağlamda Hindistan'a destek veriyor. Çin'le mücadele ederken, Hindistan'ı güçlendirmeye çalışıyor. Aynı dönemde Ukrayna-Rusya çatışması yaşandı. Hindistan bu süreçte dengeli bir politika izledi."
"Avrupa'nın Rusya-Ukrayna savaşından oldukça etkilendiğini gözlemliyoruz. Bu durumdan en fazla etkilenen ülkenin Almanya olduğunu belirtmek gerekir. Almanya bizim için oldukça önemli bir ülke çünkü en güçlü ticaret ilişkilerimizin olduğu, büyük bir vatandaş topluluğumuzun bulunduğu bir ülke. Ancak, Almanya'nın 2024'te gelişmiş ülkeler arasında negatif bir büyüme göstereceği öngörülüyor. Diğer Avrupa ülkelerinde ise hafif bir büyüme bekleniyor. Türkiye için ise bu dönemde yakın coğrafya ile ticari ilişkiler, uzak pazarlara göre daha büyük bir önem arz edecek. Yani, ihracat stratejimizde yakın pazarlar çok daha belirleyici olacak ve 2024'te bunu gözlemleyeceğiz."
“DÜNYADA KORUMACILIK ARTIYOR”
Burak Önder, bu yılın dünya ihracatı açısından önem taşıyan bir dönem olacağını vurgulayarak, "Gelinen noktada dünya ekonomisi, paradoksal bir çerçeve içinde. Serbest ticaret anlaşmaları, bölgesel ittifaklar ve küresel bağlantılar bir tarafta yer alırken, korumacılık ve ticareti kısıtlayan engeller ise diğer tarafta belirginleşiyor." şeklinde konuştu. Önder, korumacılık eğiliminin arttığını ve bu durumun zamanla komşu ülkelerle ticaretin daha büyük bir öneme sahip olmasına yol açtığını belirtti. Türkiye'de seçimlerin ardından faizlerde bir artış yaşansa da ekonomik açıdan güvenin ve olumlu işaretlerin varlığına dikkat çekti. Ancak PMI ve ihracat iklimi endekslerinin son altı aydır düşüş eğiliminde olduğunu, ihracat pazarlarında enflasyonun gerilediğini ve batıda enflasyonun karakterinin artık farklılaştığını ifade etti.
“AVRUPA GSMH’NİN YÜZDE 3’ÜNÜ SAVUNMAYA AYIRIYOR”
Burak Önder, ilerleyen dönemde dünya hakkında tahmin yapmanın zorluğuna dikkat çekerek, "Büyük belirsizliklerle karşı karşıyayız. Rusya-Ukrayna gerilimi, İsrail-Hamas çatışması ve Uzak Doğu'da yaşanan Çin-Vietnam gerginliği gibi önemli konuların seyri belirsiz. Gelişmiş ülkelerde enflasyonda bir gerileme var ki bu, faizleri etkileyebilir; çünkü ekonomik büyüme onlar için hayati önem taşıyor. Bu ülkeler, özellikle Asya ve Avrupa'da, savunma harcamalarını artırma eğiliminde. Siyasi belirsizlikler ve çatışmalar, Avrupa'nın gayrisafi milli hasılasının yüzde 3'ünü savunma sektörüne yönlendiriyor." şeklinde konuştu.