Türkiye, pandemi, Ukrayna-Rusya savaşı ve yanlış ekonomik kararların etkisiyle ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya kaldı.
Özellikle hükümetin önceki dönemde aldığı Merkez Bankası faizlerini yüzde 8,5'e düşürme kararı, krizin derinleşmesine neden oldu. Faizlerin düşmesiyle birlikte döviz kurları ve enflasyon hızla yükseldi.
Ancak 28 Mayıs seçimlerinin ardından ekonomi yönetiminde değişiklikler yapıldı ve yeni bir ekonomik strateji benimsendi. Bu yeni politikalarla, önümüzdeki beş yıl içinde enflasyonun düşürülmesi hedefleniyor.
2025 YILINA DİKKAT ÇEKTİ
Eski Merkez Bankası Başekonomisti Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla gündeme damgasını vurdu.
Kara, ekonomi yönetimindeki değişikliklerin piyasalar üzerinde olumlu bir etki yarattığını ve bu değişikliklerin "tuhaf ve deneysel" politikalardan çıkışı işaret ettiğini belirtti.
X hesabından yaptığı paylaşımda, mevcut ekonomi yönetimine bu konuda kredi verilmesi gerektiğini vurgulayan Kara, ekonomide sürdürülebilirlik açısından sonraki aşamaların planlanmasının önemine dikkat çekti.
Sadece faiz üzerinden enflasyonla mücadele edilmeye çalışılırsa olacakları belirten Hakan Kara, "2025 sonuna kadar bütçede faiz giderleri (tahmini olarak) milli gelirin yüzde 4,5'ine kadar çıkabilir ve sınırlı olan mali alan daha da azalır" dedi.
"DEVREYE SOKULMASI GEREKİYOR"
Yalnızca faiz ve kur üzerinden enflasyonla mücadele edilirse, yönetilmesi zor bir sıcak para stoku ve artan döviz ihtiyacı ile karşı karşıya kalınacağını ifade eden Prof. Dr. Hakan Kara, bu sürecin sonunda mali disiplin, ihtiyati tedbirler ve yapısal önlemlerin eşgüdüm halinde devreye sokulması gerektiğini aktardı. Kara, bu önlemlerin gecikmeden hayata geçirilmesinin önemine dikkat çekti.
Ekonomi yönetimi hakkında açıklamalarda bulunan Hakan Kara, şunları söyledi:
"Özellikle Finansal İstikrar Komitesi'nde etkin bir değerlendirme platformu kurulmalı Tüm düzenleyici kurumlar bu konuyu istişare etmeli ve koordineli bir makro-finansal politika seti devreye sokulmalıdır.
Son 15 yılda edindiğimiz tecrübeler doğrultusunda, ülkenin yapısını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak uygun bir politika bileşimi tasarlamak mümkündür."
FAİZ ORANI CAZİP OLMALI
Hakan Kara, dün yaptığı açıklamada Merkez Bankası'nın faiz politikasıyla ilgili düşüncelerini belirtti. Kara, yüzde 50 faiz oranının ve kur istikrarının yurtdışı yatırımcılar için oldukça çekici olduğunu ancak vatandaşların birikimlerini enflasyona karşı koruma açısından aynı derecede çekici olmadığını vurguladı.