Guardiola'ya yeter dediler: Zafer Arapkirli yazdı

Manchester City; Premier League, FA Cup, Şampiyonlar Ligi kupalarından sonra şimdi de Communiy Shield (İngiltere Süper Kupası)'ı da kazanarak bu sezona "4 Kupalı Şampiyon olarak giriyor. Sıradaki ne?

Maçı izlerken, son saniyelere girdiğimizde, sosyal medyada yapacağım paylaşım hazırdı bile.. Şöyle yazmıştım:

"Yok Artık City!..

Manchester City; Premier League, FA Cup, Şampiyonlar Ligi kupalarından sonra şimdi de Communiy Shield (İngiltere Süper Kupası)'ı da kazanarak bu sezona "4 Kupalı Şampiyon olarak giriyor. Sıradaki ne? AVrupa Süper Kupası? (Sevilla ile karşılaşacaklar) Dünya Kulüpler Kıtalararası Şampiyonluğu?"

Tam o sırada, normalde 8 dakika uzayan ama "kafaya darbe sakatlığı" nedeniyle hakemin 3 dakiak daha uzattığı maçın 101'nci dakikası oynanmaktaydı. Panik yapmadan sakin sakin saldıran Arsenal, Trossard'ın ayağından bulduğu şut, Manchester City'li oyuncuya çarpıp kaleye girince, "tarih yeniden yazılmış" oldu...

Statü gereği uzatmalara değil, penaltılara giden maçta City 2 penaltı birden kaçırınca, geçen sezonun talihsiz takımı Arsenal kupaya "Şild"e uzandı.

Sezona her iki takım da çok iyi hazırlanmışlardı. Transferler de büyük ölçüde Arteta ve Guardiola'nın istekleri (tabii bizimkilerle kıyaslanamayacak bütçeler ve marka/lig/ülke albenisi var) doğrultusunda yapıldığından, sezona çok iddialı giriyorlar.

Londra - Wembley'deki geleneksel kapışmayı, iki sezondur City rakiplerine karşı kaybediyordu. Bu anlamda Pep Guardiola için çifte motivasyon söz konusuydu. Hem 4'ncü kupayı alacak ve "ortalıkta ne var ne yok silip süpürmüş" olacak, hem de yıllarca Manchester kentinin "kırmızı kanadı" United'a ve Sir Alex'e (Ferguson) biraz daha yaklaşmış olmanın gururunu yaşayacaktı.

Ama öyle olmadı. Premier League'de tam 248 gün süreyle geçen yıl herkesi arkasından koşturan am ason haftalardaki puan kayıpları ile City'e geçilen Arsenal, belki de bu acıyı biraz olsun telafi etmiş oldu.

Maçın ilk yarısında da Arsenal zaten daha iyi top yapan ve galibiyete daha yakın taraf gibi görünmüştü. Ama ikinci yarıda erken 3 değişiklikle (en önemlisi, pek umut vermeyen Haaland'ı çıkarıp De Bruyne'yi alarak) daha çok maça asıldığı görüntüsü veren Guardiola, bunun meyvesini de almış oldu. 70'nci dakikada Palmer, harika bir vuruşla, sağ çaprasdan Arsenal kalecisi Ramsdale'i avlayınca, sahadaki görüntü "Artık bu maç buradan dönmez" gibiydi.

Guardiola ve takımı ne yaptığını gayet iyi bilen ve sonraki dakikalarda da oyunu domine eden taraftı.

Ama ne olduysa, tam uzatma dakikalarının sonuna doğru yaşandı. Walker'ın kafasına aldığı darbe nedeniyle hakem maçı 3-4 dakika durdurunca, son düdüğün çalışı 101'nci dakikaya kaldı. Sağ kanattan yapılan hücumda da Trossard'ın o "tüm senaryoları" değiştiren vuruşu geldi. Seken top kalecinin arkasına gidince, Arsenal taraftarı Wembley'i adeta yıkıyordu...

Doğrudan penaltılara kalan maçta, City'nin ilk penaltısını atan De Bruyne kaçırınca herkes neler olacağını sezmeye başlamıştı bile. City bir penaltı daha kaçırınca, Arsenal'ın 4 tane atması yetti de arttı bile.

Sezona "göğsü ve başı dik" giren ekip Arsenal oldu...

Bakalım bu yıl City'nin ve Guardiola'nın bileğini bükebilecekler mi Ada'da?

Yazarlar Haberleri