Cumhurbaşkanı Erdoğan Büyükelçiler konferansında konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de Büyükelçiler konferansında konuştu. Erdoğan, "Hariciye teşkilatımızın riyasetinde Cumhuriyet tarihinin en büyük tahliye operasyonunu yaparak 141 ülkeden 100 bin vatandaşımızı ailelerine kavuşturduk. Türkiye’den memleketlerine dönmek isteyen 90 ülkeden 38 bin yabancıya destek olduk" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Beştepe'de 12. Büyükelçiler konferansında konuştu.

Türkiye'nin yurt dışında ve merkez teşkilatında görevli büyükelçilerinin katılımıyla 2008'den bu yana düzenlenen Büyükelçiler Konferansı'na Türkiye'nin merkezdeki büyükelçileri Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda hazır bulunarak, yurt dışındaki büyükelçileri ise çevrim içi olarak katıldı.

Erdoğan'ın konuşması şöyle:

Şimdiye kadar 1 milyon 300 bin insanın hayatına mal olan bu salgın, gün yüzüne çıkmamış bir çok çarpıklığın da ortaya çıkmasını sağladı. Ekonomik bakımdan çok güçlü ülkelerin sağlık alt yapılarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin ne kadar kötü olduğunu gördük.

Haritada yerini dahi bulamayacak ülkeleri Türkiye’ye örnek gösteren muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Sadece sınırlarımız içinde vatandaşlarımızı değil, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı da çaresiz ve sahipsiz bırakmadık.

Hariciye teşkilatımızın riyasetinde Cumhuriyet tarihinin en büyük tahliye operasyonunu yaparak 141 ülkeden 100 bin vatandaşımızı ailelerine kavuşturduk. Türkiye’den memleketlerine dönmek isteyen 90 ülkeden 38 bin yabancıya destek olduk.

"155 ÜLKEYE YARDIMDA BULUNDUK"

Ülkemizden yardım talep eden 155 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa tıbbi malzeme desteğinde bulunduk. Bu yardımlarımızı kamu diplomasisi faaliyeti olarak değil, inancımızın, kültürümüzün, girişimci ve insani dış politika çizgimizin gereği olarak yaptık.

Diğer bakanlıklarımız ile THY, TİKA, Maarif Vakfı ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kuruluşlar da destek verdiler. Sizlerin şahsında yurt dışındaki misyonlarımızda ve merkez teşkilatlarımızda çalışan kamu görevlilerimize teşekkür ediyorum. Tabi mücadelemiz henüz bitmiş değil. Hastalığın bir süre daha bizimle birlikte olacağı anlaşılıyor.

Ne zaman biteceği de belli değil. Son haftalarda tüm dünyada vaka, hasta ve vefat sayılarında korkutan artışlar olduğunu görüyoruz. Karamsarlığa kapılmadan, rehavete de düşmeden, dengeli ve 83 milyonun menfaatini düşünen bir anlayışla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Salgınla birlikte dünyanın yeni bir yol ayrımına girildiğini görüyoruz.

Uluslararası kuruluşlar bu yeni anlayışı okumakta etkisiz kalıyorlar. Eskiler, dünün güneşiyle bugünün çamaşırı kurutulmaz diyorlar.

Biz de zihniyetimizi, kurumlarımızı ve kurallarımızı bugünün şartlarına göre düzenlemeden uluslararası kurumların itibar kaybının önüne geçemeyiz. Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine bir avuç azınlığı, fakir yerine zengini koruyan zihniyetin bu şekilde devam etmesi mümkün değildir.

İnsanlığın barışı ve ortak gelecek için güç yerine adalet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğunu görüyoruz. Bu sözlerimizi söylediğimizde bizlere mesafeli yaklaşanlar artık bizim tezlerimize yakınlaşmaya başladı.

"4,5 MİLYON SURİYELİ'Yİ ÜLKEMİZDE BARINDIRIYORUZ"

Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik ve bölgeselcilik artık daha çok önem kazanıyor. Bu kritik kavşakta Türkiye’nin tarihinden, jeostratejik avantajından ne kadar yararlanabileceği, bugün atacağı adımlara bağlıdır. Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız.

Ülkemizin yeni dönemin kurucu iradelerinden biriz olmak içi var gücümüzle çalışıyoruz. Ülkemizin dış politikasını belirlerken, pergelimizin bir ucunu milletimizin çıkarlarına koyuyoruz. Suriye’de icra ettiğimiz harekatlarla sadece DEAŞ’lı ve PKK’lı terörsitleri geri püskürtmekle kalmadık ülkemizde yer alan 411 bin Suriyeli’nin de evlerine dönelerini sağladık. 4,5 milyon mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz, bir o kadarına da ülkelerinde bakıyoruz. Başka hiçbir ülke bizim yaptığımızı yapmıyor.

 

Politika Haberleri