Loughborough Üniversitesi İşletme Fakültesi tarafından düzenlenen bir seminerde konuşan Bailey, önde gelen büyük İngiliz bankalarının 2008 finans krizinden önce İngiltere Merkez Bankasında tuttuğu toplam rezervin sadece 10 milyar sterlin seviyesinde olduğunu belirtti. Ancak bugün bankaların, dikkate değer seviyede ve yüksek kaliteli likit varlıklardan oluşan toplam 467 milyar sterlinlik bir rezerve sahip olduklarını dile getirdi.
Bailey, "Kriz öncesi rezerv miktarının finansal istikrar ihtiyaçlarını yeterince karşılamadığını söylemek doğru olur" ifadelerini kullandı.
Bugünkü karşılık rezerv miktarının, "parasal genişleme" (QE) adı verilen politikanın bir sonucu olduğunu belirten Bailey, QE'nin bir varlık takası olduğunu ve Merkez Bankası'nın daha az likit varlık satın alarak nakit rezervleri veya para sağladığını, bu sayede finansal sistemin likiditesini ve ekonomideki aktiviteyi desteklediklerini açıkladı. Bu nedenle QE'nin, para politikası amaçları doğrultusunda rezerv stokunu artırdığını belirtti. Ancak bankaların rezerv tutmasının finansal istikrarın korunmasına yönelik bir nedeni olduğunu vurguladı.
Bailey, konuşmasında İngiliz bankalarının son dört yılda yaşanan çalkantıları sağlıklı bir şekilde atlatarak ülkede finansal istikrarın korunmasına önemli katkıda bulunduğunu da dile getirdi.