Ömer Çelik: Bu bir yapboz tahtası değil

Ömer Çelik: Bu bir yapboz tahtası değil

AKP Sözcüsü Ömer Çelik partisinin MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne ilişkin yüzde 50+1'in düşürülmesi tartışmalarına ilişkin "AK Parti'nin gündeminde böyle bir şey yok. Bu bir yapboz tahtası değil" dedi.

AKP Sözcüsü Ömer Çelik MYK toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.

İşte Çelik'in açıklamalarından satır başları:

Her kamp dönemi, kapsamlı değerlendirme yapmak için, politikaların üzerinden geçmek için önemli bir fırsat oluyor. 

Diyarbakır'da evlatları için nöbet tutan ailelerin vicdani isyanı dünyanın her yerinden duyuluyor. Cumhurbaşkanımız ile ABD'ye yaptığımız ziyaret esnasında, bu isyanın yakından takip edildiğini gördük. Dünyanın her tarafından duyulmuş ve sahiplenilmiş gözüküyor. Yüreğimiz her zaman annelerle.

Cumhurbaşkanımızın New York ziyaretinde kapsamlı temasları oldu. Oradaki liderlerin konuşmalarını izliyoruz. Herkes kendi açısından belli parçalara değinirken, dünyadaki küresel gidişat anlamında hiçbir ayrıntıyı atlayamayan konuşma sadece Cumhurbaşkanımız tarafından gerçekleştirilmiştir.

Her türlü prensibin aşıldığı bir dünya ile karşı karşıyayız. Dünyanın temel problemlerinde sesi duyulmayanların sesi olmak için önemli konular içeriyordu.

Nefret söylemi ile mücadele, önümüzdeki günlerin en önemli konularından biri olacak. 

Temaslarla ilgili bir tanesini öne çıkarıp, bir takım yorumlar görüyorum. Cumhurbaşkanımız farklı kimliklerle görüşmeler gerçekleştirmiştir. 

Yabancı öğrenciler ve Türk öğrencilerin sorularına cevap vererek, onların gelecek idealleri üzerine çok güzel bir sohbet gerçekleştirdiler. 

Amerika ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak için yapılan görüşmeler var.

CEMAL KAŞIKÇI

Yıl dönümünde Cemal Kaşıkçı'nın ölümüne karşı dünyanın gösterdiği bir sessizlik var. Cumhurbaşkanımız  'Bu cinayetin aydınlatılması için elimden gelen tüm çabayı göstereceğim' demişti. Türkiye vicdan ve ahlak anlamında son derece ilkeli bir süreç yürütmüştür. En son BM konuşmasında da bu konuya değinmiştir.

Yürütülen soruşturmanın hukuk prensiplerine uygun olduğu söylenemez. Kasten öldürüldüğü, üst düzey kişilerin soruşturulması için önemli kanıtlar olduğu söylenmişti. Suudi Arabistan'daki soruşturma tamamen yetersizdi. Herkes çıkar hesaplarıyla yan çizmeye çalışırken, Türkiye adaletin tahakkuku için ilkeli süreç yürüttü.

Türkiye bu soruşturmaya en güçlü katkıyı verdi.  Bu meseleye sahip çıkmaya devam ediyoruz. Bu katliam ülkemizde gerçekleştirildiği için ülkemize karşı da bir saygısızlıktır.

Birileri bunu Türkiye ile Suudi Arabistan arasında ikili mesele haline getirmeye çalışıyor. Bu kesinlikle söz konusu değildir, Kral ve tabii ki Suudi Arabistan halkı tartışmaların dışındadır.

Suudi Arabistan dost ve müttefik bir ülkedir. Ama devletin içine yuvalanmış bu çetenin ortaya çıkarılması önemlidir. Süreç şeffaf yürütüldü. Duruşmalar kapalı kapılar ardında yapıldı.  

Şu ana kadar Suudi Arabistan çağrılarımıza yeterli cevabı vermemiştir. Bu katliamı yapanlar kimlerdir? BM tarafından yürütülen soruşturmayı destekliyoruz.

Merhuma Allah'tan rahmet diliyoruz.

AB'NİN MÜLTECİ POLİTİKASI

Avrupa'dan pek çok açıklama geldi. AB, göçmen ve mülteci meselesini yönetmek konusunda sınıfta kalmıştır. Mülteci çocuklarına eğitim verilmemesi bu çocukların terör örgütlerine katılması gibi çok vahim sonuçlar doğuruyor. Bu yükü sonsuza kadar çekmek durumunda değiliz.

GÜVENLİ BÖLGE

Burada  Herkesin elini taşın altına sokması gerekir. Olayın başlangıcından itibaren, oradaki demokratik yapıyı değiştiren unsurlar, DEAŞ saldırıları, rejimin saldırıları, YPG / PYD'nin saldırılarıdır. 

AB'deki bazı odaklar, Türkiye'nin demografik yapıyı değiştirmek istediği yaklaşımına giriyorlar. Bu baştan aşağı yalandır."

Türkiye'nin oradaki demokratik yapıyı değiştirmek istediğin söylemek gerçekçi değildir.

Güvenli bölge, herkes hangi bölgede oturuyorsa asıl sahiplerine teslim edilmesi en önemli konudur.

Mali yardımın artırılması Türkiye'ye yaptıkları jest değildir. Türkiye'ye verdikleri sözü tutmaları gerekir. Türkiye herhangi bir ülkenin insan deposu değildir.

Avrupa Birliği yerine getirmediği insani ve siyasi açığı, Türkiye'ye daha çok para teklif ederek gidermeye çalışıyor. AB'nin rüşvet siyasetine kapalıyız.

CHP'NİN SURİYE KONFERANSI

CHP biliyorsunuz bir Suriye konferansı yaptı. Orta doğu sorunlarını orta doğu çözsün gibi bir anlayıştan çıkmaları sevindiricidir. Zaten yapılan işleri yeniden yapılmalı olarak ortaya koymuşlar. Yine diplomasiyi daha çok kullanmalıyız diyorlar. Konuyu takip mi etmiyorlar, nasıl bir zihin yapısı içindeler anlamakta zorlanıyoruz.

Güvenli Bölge'ye 'soykırım koridoru' diyen birisinin konferansa davet edilmesi ibretlik bir durumdur.

DEPREM

Çeşitli polemikler yürütülüyor. Toplantılara gelenler bellidir, gelmeyenler bellidir. Bunun üzerinden saçma sapan bir polemik yürüyor. Asıl mesele halkın ihtiyaçlarına odaklanmaktır. 

Her kesim davet ediliyor. İş üretmek yerine kişisel konularla gündeme gelenlerin bu süreçte fayda üretmeleri beklenmiyor.

Bütün taraf ve kesimler, hep beraber bu yükü göğüsleyelim.

Okul binaları başta olmak üzere, 221 milyar tutarında yatırım yapıldı. 105 milyar tutarında sağlık için  yatırım yapılmıştır.

CHP sözcüsünün bahsettiği rakamlar, çok düşük rakamlardır. Deprem vergileri sanki başka yerlere harcanmış gibi davranıyorlar.

Van'a dönük olarak ortaya konan performans, dünya çapında örnek gösterilecek düzeydedir. Yalova'da Düzce'de 6 ay gibi bir süre devlet kendine gelememiştir.

12 milyon kişiye afet eğitimi verilmiştir.

Saklama gizleme siyaseti bizim siyasetimiz değildir.

YÜZDE 50+1 OY TARTIŞMASI

AK Parti'nin gündeminde böyle bir şey yok.  Faruk Çelik kendi kişisel görüşünü söylemiş.

Bu bir yapboz tahtası değil. AK Parti millet iradesini en üstte tutan bir siyasettir. Baraj yüzde 50 oldu. Daha önce rahatlıkla iktidarı alabileceğimiz rakamlar dururken neden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçelim.

Yüzde 50 barajı getirdiğinizde çok sayıda vatandaşı bir araya getireceğiniz bir siyaset geliştirmek zorundasınız. Vatandaş oyunu verdiği anda hükümetin nasıl kurulacağı belli.

Parlamenter sistem çok partili hayata geçtiğimizden beri birçok defa kesintiye uğradı.