Mersin'in Akdeniz ilçesinde yaşayan 45 yaşındaki Hülya Bağlamacı, 15 yıl önce üç çocuk babası Yusuf Bağlamacı ile evlendi. Bu evlilikten de üç çocukları oldu. Ancak Yusuf Bağlamacı üç yıl önce cezaevine girdi. Bunun üzerine Hülya Bağlamacı, üç çocuğuyla birlikte kayınbabası Halil Toka'nın (75) yanına taşındı.
Babasının cezaevine girmesini fırsat bilen A.B. (20), üvey annesinden sürekli uyuşturucu için para istemeye başladı. Geçtiğimiz ay, Hülya Bağlamacı ve kayınbabasıyla kaldıkları ev, elektrik kontağından çıkan yangın sonucu kullanılamaz hale geldi.
Yangından birkaç gün sonra A.B., tekrar para isteyip alamayınca üvey annesini dövmeye başladı. Dedesi Halil Toka, "Oğlum, anneni neden dövüyorsun?" diye tepki gösterince A.B. dedesini de darp etti. Yumrukla yere düşen Toka, hastaneye kaldırıldı ve kafasına dört dikiş atıldı.
ADANA'YA KAÇTI
Torununun saldırılarından korkan Halil Toka, gelini Hülya Bağlamacı ve iki küçük torununu alarak Adana'ya kaçtı. Merkez Seyhan ilçesine bağlı Yeşiloba Mahallesi'nde boş bir araziye yerleştiler.
"TORUNUM BİZE SALDIRDI"
Halil Toka, "Torunum gelinimi dövüyordu. 'Oğlum, anneni neden dövüyorsun?' dediğimde bana vurdu, kapıları, pencereleri kırdı. Minibüsümün camlarını kırdı. Baktık ki duracak durumumuz yok, buraya geldik. Gelinimden para istemiş ama para yok ki versin," dedi.
"ÖLSEM DAHA İYİYDİ"
Torununun şiddetinden sonra 'ölsem daha iyiydi' diyen Toka, "Kimse benim kafama bu yaşıma kadar vurmadı. Allah böyle torunu düşman başına vermesin. Savcılığa şikayetçi oldum ama yakalanmadı. Allah yüzünü yüzüme göstermesin. Benim artık böyle bir torunum yok," ifadelerini kullandı.