Kemal Kılıçdaroğlu, Habertürk’te katıldığı Teke Tek Özel programında gazeteci Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı.
Kılıçdaroğlu, bebek katili Öcalan'ın mektubunun televizyon kanallarında okunmasına ve kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasına sert tepki göstererek "Devleti yöneten insanlar nasıl olur da terör örgütü başkanlığı ya da liderliği yapan bir kişiden nasıl olur da CHP’ye karşı medet umar hale gelirler?" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
Bu seçimi bundan sonraki başarılarımızın önemli bir adımı olarak görüyorum. Türkiye iç politikada, dış politidaka çok sıkışmış vaziyette. Savrulan bir Türkiye var. AK Partililer de, MHP’liler de, işçisi, memuru, emeklisi bunun farkında. Herkesin dönüp dikkatle izlediği birisi olması lazım. Biz bu konularda samimi olarak her şeyimizi bir şekilde ifade ettik. Önümüzde bir yerel seçimler vardı. Bizim için önemliydi. Sadece Türkiye değil büyük kentler de iyi yönetilmiyordu. Halk iyi yönetime susamıştı. Çok iyi adaylar çıkardık. Yerel yönetimlerde deneyim kazanmış, başarı elde etmiş birisini büyükşehir belediye başkanı adayı gösterdik. Eskiden bazen popüler isimleri bulur, seçimlere katılırdık. Bunun fazla bir şey kattığı yoktu bize. Onlar belediye başkanı olduğu zaman 5 yıllık süreci öğrenmemek, adapte olmak, mevzuatı bilmekle geçiyordu. Şimdi bunu aşmış olduk.
“BURSA’YI ALABİLİRDİK”
Burada yanıldığım, üzüldüğüm bir yer var o da Bursa. Bursa’yı alabilirdik, az bir puanla kaybettik. Bu bizim kabahatimiz. Biz orayı iyi yönetemedik. Bunu da rahatlıkla söylüyorum. Adayımız doğruydu ama biz orayı iyi yönetemedik. Sorun vardı. Dolayısıyla alabilirdik Bursa’yı, İstanbul’dan çok daha rahat alabilirdik, olmadı. Ama onun dışındaki illeri aldık. İstanbul’u vermek istemediler, doğrudur. YSK tarafından yasadışı karar verildi.
“NASIL TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİNDEN MEDET UMARLAR?”
Güneydoğulu vatandaşların kahvelerini ziyaret ettim. Gördüğüm tablo, medyaya yansıyan mektupların gelmesi, kardeşinin televizyona çıkması hiç etkilemedi. Devleti yöneten insanlar nasıl olur da terör örgütü başkanlığı ya da liderliği yapan bir kişiden nasıl olur da CHP’ye karşı medet umar hale gelirler? Ben gerçekten de bu ülkenin demokrasiden yana olan taleplerini gördüm. Eruhluların toplantısı vardı. Oturduk, konuştuk, ne yapacaklarımızı anlattık. Şunu gördüm, ben İstanbul’da miting yapmadım. Ama şunu yaptım; ulaşılmayan her yere ulaştım. CHP’lilere gitmedim, onlarla yan yana gelmemizin zaman kaybı olduğunu biliyordum. Her kesimle küçük küçük toplantılar yaptım. Toplantıya katılan kanaat önderlerinin arzu ettiği soruları sormasını istedim. CHP Genel Başkanı’ndan öğrenmek istediğiniz, eleştirdiğiniz konuları bana rahatlıkla anlatın dedim. Bu toplantıların her birisi birer mitingden daha değerliydi. Örgütlere ‘Beni CHP’lilerle yan yana getirmeyin, CHP’ye oy vermemiş kanaat önderleriyle yan yana getirin’ dedim.
KÜRT SORUNU AÇIKLAMASI
Kürt vatandaşlarımız ‘Kürt sorununu neden çözmüyorsunuz’ diyordu. Dindar vatandaşlarımızın da eleştirileri vardı. Sayın İmamoğlu’nun türbeleri ziyaret etmesi hepimizin yaşamında olan şeyler. Ekrem Bey, Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yaparken de aynı şeyleri yapıyordu. Kendisi Yasin’i gayet güzel de okudu. Kur’an okumasını biliyordu. CHP’ye yönelik algıları büyük ölçüde kırdık. Aramızda samimi bir bağ oluşturdu. Daha önce Erdoğan’ın ‘CHP buralara giremez’ dediği bütün alanlara girdik.
Ekrem Bey’in etrafında televizyonlar olduğu için AK Parti’lilerin tepkilerini yansıtıyordu. Ben televizyonlardan uzaktım. Benim o insanlarla oturup birebir konuşmam lazımdı. O toplantılardan bazılarını AK Parti’nin ilçe yönetimde görev alan hala ilçe yönetiminde olan kişileri de davet ettim. Topluman Erdoğan’ın hiç tahammül edemediği kesimlerine ulaştık. Medyanın önünde söylemedim ama onlarla konuştuğum her şeyin bugün de arkasındayım.
İMAMOĞLU’NUN ADAYLIK SÜRECİ
Ekrem Bey’i ilçe başkanıyken tanıdım. Gerek ilçe başkanlığı gerek belediye başkanlığında başarılıydı. Bulunduğu bölgede uyuşturucuların bir anlamda istilasına uğramıştı. Orayı kültür merkezine dönüştürmesi, gecekondu semtlerine büyük hizmetler götürmesi, okullar yapması. Açılışlara gidiyordum halkın kendisine gösterdiği sempatiyi görüyordum.
Sayın Topbaş görevinden alınınca Ekrem Bey’i aday olarak gösterdik. Ekrem Bey samimi bir insan. Düşünmediğini söylemez, proje diyorlardı, kendisi de söyledi zaten, ben Cumhuriyet projesiyim diyordu.
HDP İLE PKK İLİŞKİSİ
İster kurum, ister parti, ister şahıs olsun. Teröre karşı ortak mücadele, ortak duruş sergilemek durumundayız. Bu ülke terörden çok çekti. Bu duruşu hepimizin sergilemesi lazım. HDP’nin PKK ile arasına mesafe koyması lazım. Terörü besleyecek siyaseten kaçınmamız lazım. Bu bizim tarihsel sorumluluğuz.