Kemal Kılıçdaroğlu'dan 4 kritik soruya yanıt

Kemal Kılıçdaroğlu'dan 4 kritik soruya yanıt

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat'a gündemi değerlendirdi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu; Kanal İstanbul, ABD ile ilişkiler, Libya'ya asker gönderme, İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gibi önemli gündem başlıkları hakkında Hürriyet'ten Hande Fırat'a açıklamalarda bulundu. 

Fırat'ın "Kılıçdaroğlu’ndan 4 kritik soruya yanıt"  başlıklı yazısı:

ABD’NİN YAPTIRIM KARARLARINI ASLA DOĞRU BULMUYORUZ

CHP Genel Başkanı, ABD’nin yaptırım ve tehdit politikasını doğru bulmuyor. Üstelik büyük bir haksızlık yaratacağını düşünüyor. Kılıçdaroğlu’nun mesajları şöyle:

“Bizim arzumuz Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin düzelmesidir. Diğer devletlerle de ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz. Yani barış eksenli bir ilişkinin tüm ülkelerle gelişmesini ve büyümesini isteriz. Amerika ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bozulması, hiç düzelmeyecek anlamına gelmez. Bu konuda iki tarafın da daha olgun ve dünya koşullarını değerlendirerek adım atmalarının yararlı olacağını düşünüyorum. Yaptırım uygulanması ilişkilerin sertleşmesine, geri dönülmez bir şekilde kırılmasına yol açabilir. Bundan iki ülkenin de bir şekilde kaçınması gerekir.”

İNCİRLİK VE KÜRECİK KOZU

TEHDİT YERİNE MÜZAKERE KANALLARI AÇILMALI

CHP Genel Başkanı’na Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kapatılması gerekiyorsa İncirlik’i de kapatırız, Kürecik’i de kapatırız” sözünü hatırlattım. Kılıçdaroğlu, karşılıklı restleşme ile sorunların çözülemeyeceğini söyledi ve ekledi:

“Restleşme yerine sorunları nasıl çözeriz, sorunları nasıl aşarız bağlamında açıklamalar ve görüşmeler yapılmalı. Türkiye’nin her sıkıştığında bu tehditleri kullanması, elindeki kartları bu kadar açık etmesi, muhataplarını bu tehditleri bertaraf edecek adımlar atmaya zorlayacaktır. Nitekim ABD, bölgede İncirlik Üssü’ne alternatif olabilecek birçok üs kurmuştur. Her fırsatta bu üslubu kullanmak Türkiye’nin çıkarlarına aykırıdır. Bunun yerine, müzakere kanallarını açık tutarak diplomasiyi önceleyen bir yaklaşım benimsenmelidir.”

Yazının tamamı için tıklayınız.