Hilal Kaplan'dan Davutoğlu'na: "Büyük resmi netleştir"

Hilal Kaplan'dan Davutoğlu'na: "Büyük resmi netleştir"

Sabah yazarı Hilal Kaplan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 7 Haziran ile 1 Kasım aralığındaki döneme ilişkin sözlerine "Konuş ki büyük resim netleşsin. Açıklamazsan adam değilsin" ifadeleriyle cevap verdi.

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Hilal Kaplan, bugünkü köşe yazısına Ahmet Davutoğlu'nu taşıdı.

Davutoğlu'nun 7 Haziran - 1 Kasım seçimleri arasında geçen döneme ilişkin "Terörle mücadele konusunda defterler açılırsa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. İleride bir gün Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman en kritik dönemlerden biri 7 Haziran-1 Kasım arasındaki dönem olacaktır" sözlerini değerlendiren Kaplan, eski Başbakan hakkında ağır ithamlarda bulundu.

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu'nu kayyım atamalarıyla ilgili paylaşımlarından dolayı da eleştiren Hilal Kaplan, Davutoğlu'nu terörle ilgili sözlerini açıklamaya davet ederek şu ifadeleri kullandı:

'KONUŞMAZSAN ADAM DEĞİLSİN'

"Böyle diyen kişi bir de eski Başbakan olunca, bize de ‘Konuşmazsan adam değilsin’ demek kalıyor. Zira bu söz üzerine tüm PKK'lı ve FETÖ'cü hesaplar coştu; ‘Çözüm sürecini Erdoğan bozdurdu’ ile başlayıp ‘Urfa'da uykusunda infaz edilen polisleri Erdoğan öldürttü’ye kadar varan saçmalıklarını boca ettiler.

Herkesin yüzü kösele olmuş, isteyen güvenli evinden gün yüzüne de çıkabiliyor.

O halde hatırlatayım: 7 Haziran-1 Kasım arasında Davutoğlu, ‘AK Parti ile koalisyon yapar mısınız’ diye sormak için HDP'yi bizzat ziyaret etmişti. Üstelik HDP'nin o zamanki lideri, partisi 7 Haziran'da %13 alınca, zafer sarhoşluğu ile Erdoğan için ‘Asmayacağız, yargılayacağız’ demişti.

'2 İSMİ HDP İLE GÖRÜŞMEYE GÖNDERDİ'

Yine hatırlayalım; 1 Kasım'daki seçim zaferi öncesi hendek terörü ile mücadelede yol alınmaya başlanmıştı. Bu süreçte Davutoğlu ne yaptı; milletvekili dokunulmazlığı hakkında görüşmeleri için iki kurmayını HDP'ye yolladı. O dönemlerin hepsinde fikrimi açıkça belirtmiş nadir kalemlerden biri olarak şunu sormuştum:

‘AK Parti'yi temsilen Naci Bostancı ve Ayhan Sefer Üstün'ün son anda HDP ile de görüşmeye gönderilmesi ve Sırrı Süreyya Önder'in bir ceket bile giymeden onları karşıladığı görüntüsünü vermek ne kadar doğruydu? Daha da önemlisi gerekli miydi? Bu görüşme halka ve güvenlik güçlerine nasıl bir mesaj verdi?’

Aradan bir hafta geçtikten sonra da Davutoğlu ne dedi: ‘2013 Mayıs'ındaki koşullara geri dönülmesi halinde çözüm süreci yeniden başlar.’

Erdoğan, basın önünde bu sözlere katılmadığını en sert biçimde belli etti ve Davutoğlu bir ay sonra artık Başbakan değildi.

O yüzden Sayın Davutoğlu, lütfen konuşun. Konuşun ki ‘büyük resim’ netleşsin.

Konuşun ki siz görevi bıraktıktan bir ay sonra neden darbe olduğunu herkes daha iyi anlasın.”