Hakkari'de yarım saat arayla meydana gelen üç depremi değerlendiren uzmanlar, bölgede yaşanabilecek heyelan riskine dikkat çekti.
Depremlerin Arap Levhası'nın kuzeye doğru hareketi sonucu oluştuğunu belirten Prof. Naci Görür, özellikle sınırlı ulaşım yollarında oluşabilecek tehlikelere karşı acil önlemlerin alınması konusunda uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Okan Tüysüz de bölgenin tarihsel olarak deprem yaşayan bir alan olduğunu vurgulayarak, gelecekte de benzer sarsıntılar yaşanabileceği uyarısını yaptı.
AFAD'ın kayıtlarına göre, Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde merkez üssü olan depremler sırasıyla 4,4, 3,5 ve 4,5 büyüklüklerinde gerçekleşti. Depremler, 7 kilometre ile 2,52 kilometre derinlikte meydana geldi.
HAKKARİ VALİLİĞİ'NDEN AÇIKLAMA
Hakkari Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Yüksekova ilçesi merkezli 4,4 büyüklüğündeki deprem sonrasında şu ana kadar olumsuz bir durumun bildirilmediği belirtildi. Açıklamada, kolluk birimleri ve diğer idari birimlerin muhtarlarla görüşerek sahada tarama yaptığı ifade edilirken, halka geçmiş olsun dilekleri iletilmiştir. Hakkari Valisi ve Belediye Başkan Vekili Ali Çelik de sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, depremin ardından herhangi bir olumsuz durumla karşılaşılmadığını belirterek gelişmeleri yakından takip ettiklerini ifade etti.
Prof. Naci Görür ise depremleri değerlendirerek, bölgede olası heyelan riskine karşı acil müdahale ve alternatif ulaşım yollarının önemine dikkat çekti.
Hakkari'de meydana gelen depremleri değerlendiren Prof. Naci Görür, "Bu depremler muhtemelen Bitlis-Zagros Bindirme kuşağında gerçekleşti. Arap Levhası'nın kuzeye doğru hareketiyle Doğu Anadolu sıkıştırıldığı için bu bölgede deprem olma olasılığı yüksektir. Hakkari'de bu depremler sonucu çeşitli bölgelerde heyelanlar meydana gelebilir. Hakkari'nin ulaşım yollarının sınırlı olması nedeniyle olası acil müdahaleler için alternatif ulaşım yollarının oluşturulması büyük önem taşımaktadır. Geçmiş olsun" değerlendirmelerde bulundu.
NTV'ye bağlanan Prof. Dr. Okan Tüysüz, Hakkari Yüksekova'da meydana gelen depremlere ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
Yılın son gününde meydana gelen depremlerin peş peşe gelmesi alışılagelmiş bir şey değil. Farklı değerler verildi. Son değerlere göre ikisi de 4,5 büyüklüğünde. Birisi Hakkari Yüksekova'nın batısında, diğeri kuzeyinde meydana geldi. Aralarında 30-40 km'lik mesafe var.
Söz konusu bölge Yüksekova-Şemdinli ve Başkale fayı denilen birkaç fayın etkisi altında.
Geçmişte depremlere baktığımız zaman, İran kaynaklı bir depremden etkilenmiş, 1930'da ve büyüklüğü 7,2. Bu baya yüksek bir deprem. Ciddi anlamda Yüksekova'ya hasar vermiş.
25 Ocak'ta 2005'te Hakkari Sütlüce'de 5,9, 27 Ekim 2011'de de Yüksekova'da 5,2 büyüklüğünde iki tane deprem var. 1908'de Başkale'de 6 büyüklüğünde bir deprem var. Bunların en şiddetlisi İran kaynaklı yaşanan deprem.
Bu bölge hep söylediğimiz gibi, Arap levhasının Anadolu'yu kuzeye iteklediği etkin olduğu bölgelerden birisi. Bu bölge geçmişte deprem yaşamış ve bu sebeple gelecekte de deprem yaşayacağı anlamına geliyor.
Bugünkü depremlerin büyük bir depremin işaretçisi olduğu söylenemez. Daha büyük bir deprem olma potansiyeli var. Bu potansiyel yaşanan depremlerle alakalı değil. Sözünü ettiğimiz fayların 7 büyüklüğünde bir deprem üreteceğini biliyoruz.
Benim kanaatim yakın zamanda böyle büyük bir depremin olmayacağıdır. Deprem gerçeğinin dikkate alınması, fay üzerinde yerleşim olmaması gerekir. Bir depremin öncü olup olmadığı, ardından büyük depremin geleceği bilinemez. Bu bölge için çok büyük bir deprem beklentimiz şimdilik yok."
