Ankara - Yardım “1997 yılında NATO ile Rusya arasında bir ilkeler mutabakatı yapıldı. Bu antlaşmada silah sınırlandırması olacaktı, bunun yanı sıra NATO’nun genişlemesinde NATO dikkatli olacaktı. Rusya NATO’yu bu mutabakata uymamakla suçluyor. Ukrayna krizinde asıl sorun Avrupa’da yeni güvenlik mimarisi” dedi.
SAVAŞA DÖNÜŞMEYECEK
Krizin en başından beri alt yapısı olduğunun ortada olduğunu belirten Yardım, “Bu gerginliğin topyekün bir savaşa çevrilmeyeceği belli. Çünkü bunun maliyetini kimse kontrol edemez. NATO ve Rusya’nın kendine göre doğru pozisyonları var. NATO, Ukrayna’yı kastederek her ülke ittifak seçimini yapmakta özgürdür düşüncesinde. Bu prensip olarak doğru. 1997 yılında NATO ile Rusya arasında bir ilkeler mutabakatı yapıldı. Bu antlaşmada silah sınırlandırması olacaktı, bunun yanı sıra NATO’nun genişlemesinde dikkatli olunacaktı. Rusya bugün NATO’ya bu mutabakata uymadığını söylerken, dibimize kadar geldin ifadesini kullanıyor. Ukrayna krizinde toprak meselesi ikinci ya da üçüncü başlık bana göre” diye konuştu.
Krizin geldiği noktada ülkelerin eldeki imkanlarla yeni dünyanın nasıl kurulacağını araştırdığını kaydeden Yardım, “Minsk Protokolleri ve Normandiya formatı birbirini destekleyen konular. Minsk antlaşmasının temelinde Ukrayna ve Rusya’nın yapması gerekenler var. Normandiya formatı ise Minsk antlaşmalarının üzerine kurulmuştu. Normandiya formatı işliyordu iki yıldır zirveyi yapamadılar. Bu süreci sonuna kadar sürdürmek istiyorlar. Eninde sonunda böyle bir süreç çıkacaktır ortaya. Bu süreç seneler bile sürebilir ama önemli olan başlamış olması.” diye konuştu.
Kısa sürede bir sonuç almasının beklenmemesi gerektiğini ifade eden Yardım şunları söyledi:
Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi en kötü senaryo. Bana göre ihtimali çok zayıf. Kaldı ki Rusya’nın kesin bir şekilde kazanacağını da söyleyemeyiz. 2014 yılındaki Kırım savaşındaki gibi bir durum ortaya çıkmayacaktır. Ukrayna, Kırım’dakinden çok fazla şekilde batının desteğini aldı. Ukrayna yenilirse bu artık sadece Ukrayna yenilgisi değil, NATO ve batının da yenilmesi anlamına gelecektir. Rusya’nın ekonomik yaptırımları da göze alamaz. İkinci dünya savaşında Nazilere karşı en önemli partizan direnişini Ukrayna gösterdi. Sonuçta Ukrayna’nın da milli kimliği var. Bunun dışında Gürcistan bölgedeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Ukrayna’ya destek veriyorlar. Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi durumunda Kafkaslarda ne olacağından kimse emin olamaz. Ayrıca, Rusya’da Rusya Devlet Başkanı Putin’e karşı muhalefet de var. İç politikada Putin rahat değil, kendisine tepki gösterenler var. Ukrayna’ya karşı Rusya’yı savaşa götürüyorsun diyen bir muhalefet var. Rusya’nın içindeki dinamikler de önemli. Rusya’nın içinde Türk Müslüman nüfus var. Çeçenler gibi. Rusya’nın attığı son adımlar var, Başkurdistan ile Tataristan’a karşı yaklaşımları olumlu değil. Rusya’nın Ukrayna’da bilinmez savaşa girmesinin etkilerini Rusya ülkesi içinde de hissedecektir. Sonuçta Putin kumar oynayıp üst düzeyden tehdide yöneldi ama savaş beklemediğini de gelişmelerden anlıyoruz. Savaşın maliyetini Ukrayna’dan daha fazlasını Rusya ödeyecektir”
(Fatih Erboz)