ANKARA
Esnaf gezilerinde gençleri, emeklileri, işçileri, çiftçileri dinlediklerini hatırlatan Cinisli, “Çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız. Ülkemizde maalesef nesiller önce yaşanan fukaralık günlerine geri dönüldü. Özellikle Anadolu’da artık nesiller önce yaşanmış ve unutulmaya yüz tutmuş fukaralık günlerine dönülmüş durumda. O yüzden, vatandaşı bire bir günlük hayatını etkilemeyecek, sorunlarını çözmeyecek kanunlardan ziyade yapısal ve sorunlara köklü çözümler bulacak kanunlara ihtiyacımız var. Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizinin sosyal bir krize dönmesinden korkuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet tarihimizin en yetersiz siyasi kadrosu ve onların belirlediği teknik kadroyla bugünlere gelindiğine dikkat çeken Cinisli, “Yine bu sorunları bu siyasi kadro ve teknik kadroyla aşmaya çalışıyoruz. Teknik kadronun yetersiz olması çok normal çünkü yetersiz siyasetçi kendinden daha yeterli insanlarla çalışmak istemiyor ve yetersiz bir teknik kadro inşa ediyor, bugün de Türkiye bunun acılarını maalesef yaşıyor” diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin ekonomi yönetimini eleştiren Cinisli şunları kaydetti: “Ekonomimizin başında bulunan Sayın Nebati dışarıdan yatırım çekmek istediği sırada yabancı yatırımcıya devleti nasıl çökerttiğini ispatlamaya çalışıyor yani ülkede devletin olmadığını ispatlamaya çalışan bir Hazine ve Maliye Bakanımız var. Bunu ben söylerken hakikaten çok üzüntü duyuyorum. Bunun yanında, yine, bir marifetmiş gibi Türk lirasının ne kadar dibe vurduğunu, daha fazla batamayacağını açık açık söyleyebilen bir Maliye Bakanından bahsediyoruz. Ben bir Türkiye Cumhuriyeti devleti vatandaşı olarak utanıyorum, inşallah kendileri de bundan biraz pay alırlar. Yine, bir Ticaret Bakanımız “Gayrimenkul fiyatları arttığı için enflasyon artıyor.” diyebiliyor. Yani bu tip teorileri nasıl ortaya çıkarabildiklerine ben hakikaten şaşıyorum. Yine, ekonomiyi bire bir etkileyen bir başka Bakanlığımızın başındaki yeni Bakanımız da bir önceki, tarıma Türkiye Cumhuriyeti devleti tarihinin belki en büyük darbesini vurduktan sonra ayrıldı. İlk ağzını açtığında Sudan tarımından bahsedebiliyor, Türk tarımını bir yana bırakmış, Sudan tarımını bize anlatabiliyor. O yüzden, bu süreci kolay atlatamayacağımız gözüküyor. Günlük çözümler ve bir soruna çözüm bulayım derken farklı yerleri bozan uygulamalarla karşı karşıyayız.”