GÜNBOYU HÜSEYİN KOÇ
Veliler, “Esenler’de liyakatsiz bazı okul müdürlerinin işbaşında olduklarını ve bu kişilerin eğitimi ticarileştirdiklerini, ticarileşen eğitimin çocuklarımızın başarısını etkilediğini, tüm bu yaşanan yanlışları şikayet ettiklerinde tehditler aldıklarını söyleyen öğrenci velileri “SOYULUYORUZ- ÇARESİZİZ ” dediler
OKUL MÜDÜRLERİNE BASKI KURULUYOR
Bakın öğrenci velileri neler söylediler: Esenler ilçesinde başta Eğitim Birsen Sendikası Başkanı Nihat Yeşilyurt, olmak üzere bir kadrolaşma oluştu. Yeşilyurt sendikanın gücünü arkasına almış, bazı idarecileri de yanına alarak eğitimi çağdaşlıktan ve laiklikten kopararak tamamen başka mecralara yönlendirdi.
Eğitim Bir-Sen şube müdürü Nihat Yeşilyurt, Okul müdürlerine baskı kurarak okulların ve öğrencilerin kitap, kıyafet, alımını kendi belirlediği yerlerden, yüksek fiyatlarla alma zorunluluğu getirmiş. Hangi okula kim idareci olacaksa ona da karar veriyor. Devlet okulunun içine özel sınıflar yapmış, parayı veren özel sınıfa yazılıyor.
Devlet okulunun içinde proje sınıfı yapılması çifte standart olduğu gibi ayrıcalıktır, çocuklarımız üzerinde ters etki yapmaktadır.
Okulların yapacakları sosyal faaliyetlerde ve okul içinde giyecekleri kıyafetleri kendilerinin gösterdiği yerlerin dışında başka yerlerden alınırsa öğrenciler hesaba çekiliyor ve başka yerden daha ucuza alınacak bu kıyafetler yüksek rakamlarla Yeşilyurt’un ve Yeşilyurt’a bağlı olan okul müdürlerinin gösterdiği yerden alınmasına mecbur bırakılıyor. Bu paraları ödemeyen veya gösterilen yerlerden alışveriş yapmayan öğrencilere ve öğrenci velilerine çeşitli zorlamalarla baskılar kuruluyor. Veli çocuğuyla tehdit ediliyor.
Öğrencilere anlaştıkları bazı kitap satıcıları matbaa basım evlerinden kitap setleri hazırlatılıyor, setlerin içine piyasada bulunmayan bir kitap konuluyor ve 'bu seti alacaksınız' deniliyor. Kitaplar setlerinin içine piyasada bulunması imkânsız bir kitap yerleştiriliyor ve fahiş fiyata paket yapılıyor. Velilere ve öğrencilere “bizim dediğimiz yerden bu seti alacaksınız” diye çeşitli baskılar yapılıyor.
Okul müdürlerinin hazırladığı setlerin içine öyle bir kitap ismi yazıyor ki hiçbir yerde bulunmuyor. Fiyatlar ise 200 TL’lik bir set bulunmayan kitap yüzünden 400- 500 TL oluyor. Vatandaş tek almak istiyor ama olmaz diyorlar paket alacaksın, nasılsa bulunmayan bir kitap var ve hazırlanan bu seti veliler- öğrenciler almaya mecbur tutuluyor.
Okul logosu ve tek tip bahane edilerek kıyafetleri anlaştıkları kişilerden yüksek rakamlar ödeyerek almaları zorunlu tutuluyor. Halbuki veliler aynı kıyafetin daha kalitelisini ve daha ucuza alacakları yerler varken, öğrencilere; “Eşofmanı okuldan almazsan beden dersinin olduğu gün bu kıyafeti bizim dediğimiz yerden almadığınız için derslere giremezsin” denerek idarecilerin belirttiği yerden almayan veliler çeşitli zorluklara maruz kalıyor. Gerekçe olarak da öğrenciye kıyafeti okuldan almazsan bizim öğrencimiz olduğun anlaşılmıyor, söylenerek zorluklar çıkarılıyor.
PARAYI VERENE ÖZEL SINIF- ÖZEL MUAMELE
Eğitimde eşitlik ilkesine aykırı davranılarak okullar dershane gibi işletiliyor. Parayı veren velilerin çocukları özel sınıflara alınarak diğerlerinden farklı eğitim veriliyor. Yoksul ve parası olmayan öğrencilere ilgi ve alaka gösterilmiyor. İlkokullarda öğretmenler “şu öğretmeni istiyorsan 10.BinTL, bu öğretmeni istiyorsan 5 bin TL ya da para vermiyorsan bizim belirlediğimiz sınıfa gidersin” deniliyor. Okulların kayıt ücretleri ise el yakıyor, parayı verirsen çocuğunun kaydı yapılır veya 2 bin TL olan sensörlü musluk alırsan gibi bazı ihtiyaç malzemelerini şart koşarak çocuğunu kayıt yaparız diyorlar.
Sinema, tiyatro, gezi gibi sosyal faaliyetlere tek başınıza ve yarı parasına gidebilecekken okul idaresinin yüksek ücretlerle bu etkinliğe gitmeleri konusunda mecbur tutuluyorlar. Etkinliklerden toplanan paralara ve okul aidatlarından toplanan paraların tutarı belli değil, fatura kesilmiyor.
Öğrencilerin ve velilerin şikâyetleri yok sayılıyor. Şikayet edilen okul idarecileri Eğitim- Bir- Sen sayesinde kurtuluyor, aklanıyorlar. Şikâyetleri uyduruk bir soruşturma ve gerekçe ile kapatılıyor. Şikâyetçi veliler Eğitim- Bir- Senin Milli Eğitim Müdürlüğündeki örgütlenmiş kadroları tarafından okul idarecilerine bildiriliyor. Şikâyetçi veliler okullarda ifşa ediliyor, diğer velilerin gözü korkutuluyor. Halbuki şikayetler gizli tutulması gerekiyor.
VELİLER, “KİMİ KİME ŞİKAYET EDELİM”
Bu kadrolar mağduriyetini bildiren esnaf ve velilerin şikâyetlerinin İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce yıllarca dikkate alınmamasına engel oluyorlar. Şikâyetçi olan veliler şube müdürüne yönlendiriliyor. Şube müdürü bile “Ben bile yüksek rakamlar ödüyorum, müdür ne yapsın? Okulların masrafları var” diyerek şikâyetleri almıyor, bu yolla veliler, “kimi kime şikayet edelim” diyerek kaderlerine razı oluyorlar. Şikâyetlerinde ısrarcı olan velilerin isimleri okul idaresine bildiriliyor. Veliler tehdit ediliyor. CİMER'den gelen soruşturmalar saçma sapan gerekçelerle kapatılıyor.
Okul kıyafeti satan Esnaf’a, kitap setlerini yarı fiyatına vermeye hazır olan kitap bayilerine, “sizler bizim velimiz değilsiniz, yapmış olduğunuz şikayetleriniz ve önerileriniz reddedildi” deniliyor. Tekelleşme yaratılmış, pahalıya ürün satılması, okulun belirttiği ürünleri bulamamak, paketi tamamlayamamak şeklindeki esnafın şikâyetlerine ise “kırtasiyeler arası rekabet oluşturuyor” denilerek geçiştiriliyor. Açılan soruşturmalar Eğitim Bir- Sen sendikasının gücü kullanılarak bir şekilde kapattırılıyor.
Bu anlayış ve yapılanma Eğitim Bir-Sen sendikasının içinde öyle bir yerleşmiş ki, bu yapılanma ile kimse uğraşamıyor, kimse hakkını arayamıyor. Bu yapılanma maalesef Esenler ilçemizde eğitim camiasını ve yönetimini ele geçirmiş durumdadır. İlçede yapılan soruşturmaları yönetiyorlar ve istedikleri idarecileri istedikleri yerlere atıyorlar. Kendileri ile ilgili şikâyetleri örtbas ediyorlar. Örtbas edemediklerini de göstermelik bir soruşturma ile kapatıyorlar. Hasbelkader ceza alınırsa uygulamaya sokturmuyorlar, bir yolunu bularak dosyaların üstünü kapatıyorlar.
Bundan önceki Milli Eğitim Müdürü bunların her istediğini yapıyordu. İdareci vasfı yoktu. Eski kaymakamımız Hulusi Şahin’in uğraşları ve tespitleri sonucu eski müdür görevden alındı. Yeni gelen Milli Eğitim Müdürü bunların oyununa alet olmadı, soruşturmaları ilden açtırdı. Sadece bu nedenden dolayı Eğitim Bir-Sen 1 no.lu şube başkanını “ya biz ya o” diyerek yapılan toplantıda Milli eğitim Müdürünü tehdit ettiler. Çünkü ilden gelen müfettişlere ilçedeki soruşturmalarda yaptıkları gibi yapamadılar. İlçe Milli Eğitim Müdürünü istenmeyen adam ilan etmişler.
İyi idareciler ilçeden bir şekilde gönderiliyor. “Çeteleşmiş” bu yapı Eğitim Bir-Sen ilçe yapılanmasını ele geçirmiş, kendilerine rakip olabilecek kendi sistemleri dışında vatandaş memnuniyeti esaslı çalışan idarecileri ilçeden bir şekilde gönderiyorlar. Yüzlerce şikâyete rağmen kendilerine yakın ve koymuş oldukları kurallara uyan ama suçlulukları tespit edilenlere soruşturma açılmazken nereden edildiği belli olmayan şikâyetlerle kendilerine rakip olabilecek, menfaat gözetmeden eğitime hizmet verecek, geleceğe ışık olabilecek, dürüst ve ahlaklı idarecilere soruşturmalarla ceza aldırıp görevden el çektirtiyorlar. Bu idarecilerin altında çalışan öğretmenlere yöneticilik vaatleri veriliyor, Esenler’de eğitim adına güzel şeyler yapılmasını istemedikleri gibi, birilerinin başarılı olup kendi başarısızlıklarının ortaya çıkmasını da istemiyorlar.
Esenler’de öğrencilerin ve öğrenci velilerinin bu soygun ve rantçı anlayıştan kurtulabilmesi için adil bir soruşturma yapılmasına engel olunuyor. Bu rantçıların karşısında duran insanların desteğe ihtiyacı var. Namuslu ve ahlaklı Eğitimciler yapılan yanlışları söylemekten veya gerekli yerlere şikayet etmekten korkuyor. Veliler, “çocuğum sınıf geçemez, çocuğuma iyi eğitim vermezler” diyerek sessiz kalıyor.
TEK KARŞI KOYAN İYİ PARTİ İLÇE BAŞKANI Ş. ÖMER KARA
Biz yerel gazeteciler olarak bu araştırmayı yaparken Esenler İYİ Parti ilçe başkanı Ş. Ömer Kara’dan başka kimseyi yanımızda göremedik. “siyası partilerin ilçe başkanlarının, ilçe yöneticilerinin birilerinden koktuğuna, bilgisizliğine ve bana neciliğine şahit olduk. Öğrenci velilerinin kaderlerine razı olduklarına, esnafın yanında kimselerin olmadığından mafya varı yöntemlerle tehdit edildiğinden sessiz kaldıklarına ama bu insanların isyan noktasına geldiğini gördük.
Yine yaptığımız araştırmalarda Esenler’de eğitimde başarıyı yakalayan ve başarılı öğrencilerin yetişmesi için mücadele veren, ticari mantıkla hareket etmeyen aydın, çağdaş olan ne kadar idareci varsa Eğitim Bir Senli olmadıkları için ilçeden gönderildiklerini gördük.
