Erdoğan: Fiyatlar hızla düşürülmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomistlerle sohbet toplantısında konuştu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...
Ülke olarak İzmir İktisat Kongresi'nden beri ekonomide kendimizi bizi hedeflerimize ulaştıracak yön tayin etmenin içerisindeyiz. Hep söylediğim gibi 1923 İktisat Kongresi kararlarının ömrü 1929 büyük buhranına kadar sürmüştür. Rahmetli Menderes ve Özal'ın başlattıkları atılımların akıbetleri de hepinizin malumu. Türkiye Büyük Ekonomik hamlemizi yapabilmemiz için önemli ölçüde tamamlamayı başardık.
Bir konuyu vurgulamak istiyorum. Mayıs 2013 faiz 4.5'e kadar indirdiğimiz dönemdir. Enflasyon yine o dönemde 6.51.
"IMF İLE OLAN İŞİMİZİ BİTİRDİK"
Arkadan patlayan ne oldu Taksim Gezi olayları patladı. Bizim bu manevramızı hazmedemeyen güçler bu adımı attılar. Bununla orada adeta duvara çarpma olayı oldu. Bir konu daha var. Göreve geldiğimizde IMF'e olan borç 23.5 milyar dolardı. Biz bu IMF'e olan borcumuzu yine Mayıs 2013'te son taksiti ödeyerek IMF ile olan işimizi bitirdik.
Şu anda IMF'e borcumuz olmadığı gibi IMF'le herhangi bir kontağımız da yok. Ana muhalefet ve yanındaki birileriyle otellerin arka kapılarında malum bazı çalışmaları IMF ile yaptılar. Ana muhalefetin sözcüsü eski hazineci midir nedir o da kulislerin içerisinde bizzat bulundu. Bunlar bize de zaman zaman IMF'i tavsiye edenlerdir. IMF ile bağlarımızı kopardıktan sonra kendileri IMF ile ana muhalefet, yavru muhalefet beraber banka ya da otellerin arka kapılarında kulislerinde kendilerine göre çalışmalar yürüttüler.
Bugün artık Türkiye, eğitimden sağlığa, ulaştırmadan enerjiye, sanayiden turizme kadar her alanda ihtiyacı olan altyapıya sahiptir. Sizlere dağıttığımız bilgi notunda da görebileceğiniz gibi tüm veriler bu altyapının hazır olduğuna işaret ediyor. Bu güçlü altyapı üzerinde ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokmaktır. Küresel ekonominin iplerini ellerinde tutan ülkeler 2008 finans krizinden beri ciddi bocalama içindedir. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin üst lige çıkmak için yaptıkları baskının etkisiyle bocalama daha da artmıştır. Gelişmiş ülkeler bir yandan kendi aralarında mücadele ederken bir yandan da gelişmekte olan ülkelerin pastadan aldıkları payın artışını engellemenin peşindedir.
Koronavirüs bu tablonun net görülmesini sağlamıştır. Finans krizini çözmek için başlatılan para arzı pek çok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu tablo Türkiye için gelişmiş ülkeler sınıfına çıkma hedefini hayata geçirmesi açısından oldukça uygun zemininin varlığının ispatıdır.
"EKONOMİ POLİTİKASINDA TARİHİ BİR DEĞİŞİM BAŞLATTIK"
Bu amaçla ekonomi politikasında tarihi bir değişim başlattık. Bu değişim yeni de başlamamıştır. Uzunca bir süredir devam etmektedir. Öncelikle klasik ekonomi anlayışının yüksek faizle enflasyonu kontrol altında tutma anlayışını bir kenara bıraktık. Bunun yerine yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkeyi büyütme temelli bir ekonomi politikasına yöneldik. Böylesine büyük bir değişim bu risklerin hepsini göze almaya değdiğine inanıyoruz. Döviz kurundaki anormal dalgalanma bu risklerden biri olarak kapımıza dayanmıştır.
Uzunca bir süre bu dalgalanmayı faizleri artırarak durdurma baskılarına maruz kaldığımızı hepimiz biliyoruz. Kendi arkadaşlarımız arasında da aynı yönde değerlendirmeler yapanlar olduğunu da itiraf etmek isterim. Tehditlere aldırış etmeden kendi programımızı uygulamakta ısrar ettik. Tedbir paketiyle birlikte kurun üzerindeki köpüğün bir günde ortadan kalktığını gördük. Bu neticenin ortaya çıkmasında paketin içeriği kadar ekonomi politikamızın başarısı ve kararlılığımızı göstermemiz de çok etkili olmuştur.
Tablolu açıklama geldi! İşte kur korumalı mevduattaki net kazanç
Benzin, motorin ve otogaz almak isteyenler dikkat! İndirim yansıyacak mı?
Gaziantep'te Pitbull saldırısına uğrayan Asiye'nin doktoru, sağlık durumunu açıkladı!