Emek Talebi ve Ücret Fonu Teorisi (j. S. Mill)
Klasiklerde ücretler her yıl olarak ekonominin büyüklüğüne bağlı olarak kapital stokundan ayrılan bir fondan ödendiği görüşü hakimdir. Ücret fonu arttıkça emek talebi artar, ücret fonu azaldıkça, emek talebi azalır. Ücret haddi ise nüfusun ve bu fonun büyüklüğüne bağlı olarak belirlenir. J. S. Mill’ e göre emek talebi artışı ücret fonundaki artışa bağlıdır.
Neo – klasik terminolojide bu, Kapital/işgücü oranının fonksiyonudur. Burada işgücü veri iken, ücret haddi Kapitaldeki artışa bağlıdır. Bu yaklaşım nüfus artışı gibi doğal bir olayın işçi ücretlerini belirlemediğini aksine sistemin kanunlarının işçi ücretlerini geçimlik düzeyde tuttuğu savunularak sosyalist öğreti tarafından eleştiriye uğrar.
EMEK ARZI TEORİSİ (SMITH, RİCARDO, MALTHUS)
Smith’e göre ücret haddi artarsa nüfus artar, ücret haddi azalırsa nüfus azalır. Emek arzı artışı ücret haddi artışına bağlıdır. Ancak cari ücret haddinin geçimlik kesimin altına inemeyeceği bir nokta vardır. Eğer piyasadaki fiili ücret bunun üzerine çıkarsa nüfusu artıracak, nüfus artışı ise ücret haddini düşürecektir.
Fiili ücret: geçimlik ücret olduğunda denge kurulacaktır.
Ricardo’ da bu durum;
Piyasa ücreti: tabii ücret olarak belirlenir.
Malthus ise nüfusun geometrik olarak, gıda maddeleri ise aritmetik olarak arttığını iddia eder.