Dünya Bankası kritik raporu yayımladı: 2024'te küresel ekonomi nasıl olacak?

Dünya Bankası kritik raporu yayımladı: 2024'te küresel ekonomi nasıl olacak?

Dünya Bankası'nın Ocak 2024 tarihli Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'na göre, küresel ekonomik büyüme bu yıl yavaşlayacak.

Geçen yıl için tahmin edilen yüzde 2,6'lık büyüme oranının, 2024'te yüzde 2,4'e gerilemesi öngörülüyor. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesinin 2024'te yüzde 3,9'a, gelişmiş ülkelerinkinin ise yüzde 1,2'ye düşmesi bekleniyor.

Raporda, küresel ekonominin 2024'ün sonuna kadar "üzücü" bir rekora imza atarak, son 30 yılın en yavaş 5 yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) büyümesinin yaşanacağı belirtiliyor. ABD ekonomisinin gücü sayesinde küresel resesyon riskinin azaldığı, ancak artan jeopolitik gerilimlerin kısa vadede yeni tehlikeler oluşturabileceği ifade ediliyor.

Büyük ekonomilerdeki büyümenin küresel ticaretin yavaşlaması ve sıkı finansal koşulların etkisiyle gerçekleştiği, gelişmekte olan ekonomilerin orta vadeli görünümünün zorlaştığı vurgulanıyor. Raporda, küresel ticaret büyümesinin pandemiden önceki 10 yılın ortalamasının yalnızca yarısı olması beklentisi dile getirilirken, gelişmekte olan ekonomilerin borçlanma maliyetlerinin yüksek kalması ve küresel faiz oranlarının enflasyona göre düzeltilmiş olarak son 40 yılın en yüksek seviyelerinde olmasının muhtemel olduğu belirtiliyor.

Raporda ayrıca, küresel büyümenin art arda 3'üncü yılda da yavaşlamasının beklendiği ve gelişmekte olan ülkelerin yoksullukla mücadelede zorlanacakları ifade ediliyor. İklim değişikliğiyle mücadele ve diğer küresel kalkınma hedeflerine ulaşmak için gelişmekte olan ülkelerin yılda yaklaşık 2,4 trilyon dolarlık ek yatırım yapmalarının gerektiği vurgulanıyor.

Dünya Bankası Grubu Başkanı Ajay Banga, yavaş büyümenin istihdam yaratmayı zorlaştığını belirterek, büyüme tahminlerinin değiştirilebileceğini ve durumu tersine çevirmek için birlikte çalışma gerektiğini ifade ediyor. Grubun Başekonomisti ve Kıdemli Başkan Yardımcısı Indermit Gill ise dünya ekonomisinin istikrarsız bir durumda olduğunu ve mali zayıflıkların birçok düşük gelirli ülkeyi borç sıkıntısına sürüklediğini belirtiyor.