Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı ardından açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı ardından açıklamalarda bulundu

Korona virüsle mücadeleye yön verecek olan kabine toplantısı Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleşti. Erdoğan, toplantının ardından alınan kararları canlı yayında açıkladı.

Afet bölgelerinde bulunan bakanların katılımı için ertelenen kabine toplantısına ilk kez katılan yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer okulların açılmasıyla ilgili bir de sunum gerçekleştirdi.

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı konuşmaya dair satırbaşları şöyle:

Aziz milletim, değerli basın mensupları sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün yaptığımız Kabine Toplantısı'nda sağlıktan afetlere, ekonomiden dış gelişmelere kadar ülkemizin gündemindeki tüm konuları ele aldık.

"54 İLİMİZDE ÇIKAN YANGINLAR 154 BİN HEKTARLIK ALANI ETKİLEDİ"

Bir süredir maruz kaldığımız afetler nedeniyle üzüntülü günler geçiyoruz. Kuraklık nedeniyle tarlalar sürülmeden biçilmek zorunda kaldı. Orman yangınları da küresel sorun haline geldi. 54 ilimizde çıkan yangınlar 154 bin hektarlık alanı etkiledi. 82 bin hektarı Antalya'da, 62 bin hektarı Muğla'dadır. ABD'de 3 milyon hektarı aşkın, Kanada'da 3 milyon hektara yakın, Meksika'da 600 bin hektar alan yanmıştır.

"DEVLETİMİZ YANGINLARA KARŞI İLK ANDAN İTİBAREN MÜCADELE VERDİ"

Son 1,5 asrın rekorlarının kırıldığı bu dönemde, 40 dereceyi bulan hava sıcaklığı, 80 km buluna rüzgar hızı nedeniyle yangınların önüne geçilmesi zorlanmıştır. Yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren mücadele vermiş, vatandaşların yanında yer almıştır. Böylesine bir felaketi istismar edenlere rağmen bu büyük afetin üstesinden geldik. 18 uçak, 68 helikopter 9 İHA 1000'in üzerinde arazöz, 600'ün üzerinde iş makinesi ile müdahale edilmiştir. Dipğer kurumlar ve belediyelerden de destek sağlandı. En son Köyceğiz'le birlikte büyük yangınların tamamı kontrol altına alındı, soğutma çalışmaları sürmektedir.

Ormanların yanı sıra 72 bin ekili alan, 2600 tarımsal yapı zarar görmüştür. Bunun yanında yangınlarda 395 büyükbaş, 4505 küçükbaş hayvan, 29 bin 600 kanatlı hayvan itlaf olmuştur.

Orman yangınlarıyla mücadelede bize destek olan ülkelere teşekkür ediyorum.

"YANGINLARDA ZARAR GÖRENLER İÇİN İHTİYAÇ TESPİTLERİMİZ DEVAM EDİYOR"

Yangınlar sırasında hayatını kaybeden vatandaşlarımızın acısı da yüreğimizi yakıyor. Orman yangınlarıyla mücadele eden kahramanları unutmayacağız. Yangınlarda zarar gören vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için tespitlerimiz devam etmektedir.

Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza 1 yıl içerisinde yeni konutları teslim edilecektir. Hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. Fide, tohum gibi ürünler bedelsiz olarak hak sahiplerine verilecektir. Çiftçilerimizi, Yüksek Katma Değerli Alternatif Tarım uygulamalarına yöneltmek için çalışmalarımız sürmektedir.

"YANAN YERLERİ YENİDEN AĞAÇLANDIRACAĞIZ"

84 milyon vatandaşımızın her biri için 3 adet olmak üzere 252 milyon fidan yıl bitmeden toprakla buluşturulacaktır. Bu zamana kadar 5,5 milyar fidanı toprakla buluşturduk Yanan yerleri en kısa sürede yeniden ağaçlandıracağız. Kızılay ve AFAD gibi kuruluşlarımız yangın bölgelerinde sürekli görev icra etmiştir. TSK, emniyet ve jandarma da tüm imkanlarıyla seferber olmuştur. Süreci yakından takip ettik.

Afet bölgesi ilan ettiğimiz yerlerdeki vatandaşlarımıza pek çok destek ve erteleme imkanı sağladık. Bunlardan gerekli dersleri çıkardık. Böylesine büyük afetlere karşı daha hazırlıklı olunmasını sağlayacağız. Aynı şekilde afetlerde daha güçlü ve etkin bir koordinasyon içinde gerekli adımlar atılacak. Yaşadığımız bu büyük yangınlar için milletimize bir kez daha geçmiş olsun diyoruz.

SEL FELAKETLERİ

İç Anadolu'da bazı bölgelerimiz kuraklıkla boğuşurken, Karadeniz'de bazı illerimiz sel felaketi ile karşı karşıya kalmıştır. Kısa sürede yağan büyük miktarda yağışlar sel felaketine neden olmuştur. Bozkurt ilçesinde yıllık yağış miktarı 774 kg iken, bu afette bir kaç günde 453 kg gibi bir seviyeye çıktı. Afet yaşayan diğer ilçelerde de benzer tablo ile karşı karşıyayız. Bu rakamlar, ülkemizin diğer bölgelerinde etkili olan yağış miktarının bir kaç katıdır.

Buralarda imar ve yapıdan kaynaklanan sorunlar vardır. Ama karşımızda ender rastlanan bir afet olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz. Sel felaketlerine karşı tüm kurumlarımız hemen harekete geçti. İlgili Bakanlarımız çalışmalara bizzat katıldı. Kimi yerleşim yerlerimiz, kara bağlantısı kesildiği için bir süre müdahale hava yolu ile yapıldı. Kara bağlantısı, TSK tarafından kurulan portatif köprülerle sağlanmıştır.

Doğu ve Batı Karadeniz'de sel suları 5 metreyi buldu yerler olmuştur. Sel suları altında kalan yerlerdeki vatandaşlarımız hava ve kara araçları ile güvenli yerlere taşınmıştır. Bir yandan arama-tarama, bir yandan enkaz kaldırma, diğer yandan hasar tespit çalışmaları sürmektedir. Hasar gören 4 ayrı sanayi sitesi inşa edilecek. İlçelerimiz ve köylerimizdeki altyapı sorunlarına hızlı bir şekilde müdahale ediliyor.

"73 MİLYON LİRA ÖDENEK GÖNDERDİK"

Sel felaketinden etkilenen 3 ilimize toplam 73 milyon lira ödenek gönderdik. AFAD bölgesinde bir yardım kampanyası başlattık. Kabinemizdeki bakanlarımız ve diğer çalışma 7 milyon 430 bin liralık bir katkı sağlama kararı aldık. En büyük üzüntümüz can kaybımızın çok olmasıdır. 78 vatandaşımız hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın çoğunluğu Kastamonu'dandır. Kurumlarımızı tedbirleri artırmaya davet ediyorum.

"HER TÜRLÜ AFETE KARŞI İYİ BİR HAZIRLIĞIMIZ VAR"

İklim değişikliğinin yol açtığı tabiat olaylarının artacağı öngörülüyor. Her türlü afete karşı iyi bir hazırlığımız vardır. Ancak yaşadığımız hadiseler bu konudaki kapasitemizi daha da geliştirmemiz gerektiğini gösteriyor. Felaket ne kadar büyük olursa olsun, devletin de hazırlığının ona göre büyük olması gerekiyor. Afetler ve kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz.

Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. TSK, Emniyet ve Jandarma'nın etkinliğini daha da artıracağız.

Vatandaşlarımız müsterih olsun. Elbette giden canları geri getiremeyiz. Ama bunun dışındaki tüm zararları giderecek kararlılığa sahibiz. Türkiye'yi bir daha 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbiri alıyoruz, almaya devam edeceğiz.

SOSYAL MEDYA DÜZENLEMESİ 

Siyasetçisinden gazetecisine ve sosyal medya 'trol'üne kadar ülkesine husumet dolu nice figürün yalan, çarpıtma, tahrikle milletimizin acısını nasıl istismara yeltendiğini unutmayacağız.

Meclisin açılmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız.

KORONA VİRÜS SALGINI

Dünya, Kovid-19'un giderek artan etkileriyle mücadele etmeye devam ediyor. Türkiye, hastaneleri ve güç altyapı sayesinde bu sürecin sütesinden başarıyla gelmiştir. Şehir Hastanelerin bu süreçte büyük önemi var. Kamu güvenliği ve gıda tedariki konusunda tıkır tıkır işleyen sistemimiz karşısında hiçbir sıkıntı yaşamadık. Son dönemde ciddi bir sıçrama yaptık. Güzel tablonun yansılamasını yılın ilk 7 ayında 200 milyar dolarlık ihracatla gördük.

Aşılamada da dünyada ilk sırada yer alıyoruz. Aşı tedariki konusunda iyi bir noktadayız. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi umut ediyoruz. Toplam aşı sayısında 87 milyonu geçerek ülke nüfusunu geride bıraktık.

"AŞI ÇALIŞMALARI GÖNÜLLÜLÜK ESASINA GÖRE YÜRÜTÜLECEK"

Ülkemizde bazı kesimlerin aşıya tereddütle yaklaştığını görüyoruz. Aşı çalışmaları gönüllülük esasına göre yürütülecektir. Sürekli değişen virüse karşı aşı dışında başka bir korunma yöntemi bulunmuyor. Huzurlu bir hayat sürmemiz hepimizin aşılanmasına bağlıdır. Son dönemde salgın sebebiyle hayatını kaybeden hastaların çok büyük bir bölümünün aşı yaptırmadığını belirtmek istiyorum.

Tüm kardeşlerimize aşılarını derhal olma çağrısında bulunuyorum. Milletimizin bu musibetin açtığı sıkıntılardan bir an önce kurtulmasını istiyoruz.

AŞI OLMAYANLARA PCR TESTİ ZORUNLULUĞU

*Okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte, henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz.

*Aşı olmayan üniversite öğrencisi ve çalışanlardan da düzenli PCR testi isteyeceğiz.

*Uçak ve şehirlerarası yolculuk, konser, sinema gibi toplu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız.

Türkiye salgınla mücadele olduğu gibi aşı konusunda da dünyada ilk sıralarda yer alma başarısını göstermeyi sürdürecektir. Maske, mesafe ve hijyen konusunda; bu kurallara riayet bizim sağlığımızın esasıdır.