Rapora göre, 2025'te ise küresel ekonomide orta düzeyde bir iyileşme beklenerek büyüme oranının yüzde 2,7'ye yükseleceği tahmin edildi.
Raporda vurgulanan önemli noktalardan biri, dünya ekonomisinin ciddi parasal sıkılaştırma ve politika belirsizlikleri gibi zorlayıcı faktörlere rağmen 2023'te beklenenden daha dirençli bir performans sergilediği oldu. Özellikle güçlü iş gücü piyasalarının tüketici harcamalarını desteklemesi ve düşük enerji-gıda fiyatlarının etkisiyle enflasyonun genellikle gerilemesinin, merkez bankalarının faiz artışlarını yavaşlatmasına olanak tanıdığı belirtildi.
Ancak rapor, bu güçlü ekonomik büyümenin kısa vadeli riskleri ve yapısal zayıflıkları maskelediğini, yüksek faiz oranları, jeopolitik gerginlikler, yavaşlayan ticaret ve artan iklim felaketleri gibi faktörlerin küresel büyümeyi olumsuz etkilediğini ifade etti. Özellikle, sıkı mali koşulların artan jeopolitik risklerle birleşmesinin küresel ticaret ve endüstriyel üretimde riskleri artırdığına dikkat çekildi.
Raporda öne çıkan diğer başlıklar arasında, ABD ekonomisinin beklenenden daha iyi performans gösterdiği ancak 2024'te büyümenin yüzde 1,4'e düşeceği, Avrupa'nın yüksek enflasyon ve faiz oranları nedeniyle zorlu bir ekonomik görünümle karşı karşıya olduğu, Çin'in ise olumsuz rüzgarlara rağmen ılımlı bir yavaşlama yaşayacağı belirtildi.
Türkiye'nin ekonomik büyüme tahminlerine de yer verilen raporda, Türkiye'nin 2023 için yüzde 3,5, 2024 için yüzde 2,7 ve 2025 için yüzde 3,1 büyüyeceği öngörüldü. Raporda ayrıca, Türkiye'de yaşanan depremlerin ekonomik aktiviteyi kısmen etkilediği ancak yeniden inşa harcamalarının bu aksamayı telafi ettiği vurgulandı.
Rapor, küresel ekonominin zorlu bir dönemden geçtiğini ve önemli belirsizliklere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini ifade ederken, özellikle yatırım yapılması gereken alanlara odaklanılması çağrısında bulundu.
