Artık siyasi istikrarsızlık olmayacak
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "80 milyonluk Türkiye’yi, 17 aylık hükümetlerle yönetebilir misiniz? Artık siyasi istikrarsızlık olmayacak. Artık 25 günlük, 17 aylık hükümetler olmayacak. 16 Nisan akşamında, siyasi istikrarsızlığın bu yükünü sırtımızdan indirmeye var mısınız?" dedi.
Kurtulmuş, Ordu Büyükşehir Belediyesi ve Fatsa Belediyesinin iş birliğinde hayata geçirilecek Fatsa Cumhuriyet Meydanı Düzenlemesi projesinin ilk kazmasının vurulması için ilçe meydanında düzenlenen programda vatandaşlara hitap etti.
Fatsa için önemli bir projenin ilk adımının atılacağını dile getiren Kurtulmuş, ilçeye değer katacak projenin hayırlı olmasını ve en kısa zamanda tamamlanması temenni etti.
Türkiye’nin 16 Nisan’da yeni bir döneme gideceğini anımsatan Kurtulmuş, kalan günlerde Fatsalıların ve Orduluların büyük oranda 'evet' vereceğinden emin olduğunu ancak kalan günlerde de eş, dost, akrabaya 'evet'in öneminin bir kez daha anlatılmasını, 'evet' oylarının en yüksek seviyede çıkartılmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
"Bu 'evet'lerle birlikte Türkiye yeni bir döneme girecek. Bir kaç yıl içerisinde bu 'evet'lerin ne manaya geldiğini ve ne kadar önemli olduğunu hep beraber göreceğiz." diyen Kurtulmuş, Türkiye’nin anayasa değişikliğiyle daha etkin yönetileceğini, daha hızlı karar alacağını, sadece milletin egemen olduğu güçlü bir demokrasi ve güçlü bir Türkiye’ye kavuşulacağını ifade etti.
"Evet derken, yeni Türkiye için 'evet' diyoruz"
Anayasa değişikliğine ne gerek olduğu yönünde bazı soruların yöneltildiğini aktaran Kurtulmuş, "Eski sistemin hatalarını, eksikliklerini taşıyamadığımız için, artık millet olarak sırtımızda çok büyük bir yük haline geldiği için bu yükü sırtımızdan indireceğiz ve Allah’ın izniyle çok daha hızlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Eski sistemin hastalıkları vardı. Bunlardan kurtuluyoruz 16 Nisan’da. ‘Evet’ derken, yeni Türkiye için 'evet' diyoruz, eski Türkiye’nin hastalıklarından kurtulmaya 'evet' diyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki mevcut sistemin vesayetçi ve çatışmacı bir yapıya sahip olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye'de siyasi aktörler arasında, kurumlar arasında çatışmanın bu mevcut sistem nedeniyle yaşandığının altını çizdi.
Eski Türkiye’de vesayet odakları tarafından seçilen cumhurbaşkanlarının bulunduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Eski Türkiye’yi yöneten bir elin parmağını geçmeyen adamlardı. Bir karanlık oda, 'şu cumhurbaşkanı olacak' diyorlar ve o, cumhurbaşkanı oluyordu. Tam, 2007’de AK Parti’nin içinden birisi çıkacak, dediler ki, ‘367 oy gerekir.’ O dönemde Mecliste yaşanan o rezaletleri çok iyi biliyorsunuz. Eski Türkiye’nin vesayetçileri bunu yaptı, millet de referandumda 'evet, bundan sonra cumhurbaşkanını ben seçeceğim' dedi. Kapalı kapılar ardında kimin cumhurbaşkanı olacağına karar verilmeyecek. Vesayet odakları Türkiye’nin Cumhurbaşkanını tespit etmeyecek. Ondan sonra da referanduma gitti millet, 'evet' dedi ve Türkiye’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak Recep Tayyip Erdoğan'ı, Türkiye'nin cumhurbaşkanı seçti.”
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 16 Nisan’daki referandumda 'evet' denilerek bu vesayetçileri bir şekilde Türkiye’nin sırtından kaldırıp yere koyacaklarını ifade etti.
Mevcut sistem kavga, çatışma, çift başlılık ürettiğini dile getiren Kurtulmuş, sistem, cumhurbaşkanına da başbakana da yetki verdiğini ancak cumhurbaşkanına sorumluluk vermediğini anlattı.
Numan Kurtulmuş, geçmiş dönemlerdeki başbakanlar ve cumhurbaşkanları arasında yaşanan kavgalar ve buna bağlı olarak ülkede oluşan siyasi ve ekonomik krizleri anımsattı.
Sistem kötü olduğu için bu insanların kavga ettiğine dikkati çeken Kurutulmuş, anayasa değişikliği ile çift başlılığın ortadan kalkacağını, seçim akşamı sandıktan kim cumhurbaşkanı olarak seçilirse, hükümetin başı olacağını ve Türkiye’yi hızlı bir şekilde yönetmeye başlayacağını vurguladı.
"Eski Türkiye'nin hastalıklarından 16 Nisan akşamı hep beraber kurtuluyoruz"
Sistemin üçüncü temel hastalığının da siyasi istikrarsızlık olduğunu belirten Kurtulmuş, kısa süren hükümetler nedeniyle ülkenin çok şey kaybettiğini aktardı.
Kurtulmuş, "80 milyonluk Türkiye'yi, 17 aylık hükümetlerle yönetebilir misiniz? Artık siyasi istikrarsızlık olmayacak. Artık 25 günlük, 17 aylık hükümetler olmayacak. 16 Nisan akşamında, siyasi istikrarsızlığın bu yükünü sırtımızdan indirmeye var mısınız?" diye konuştu.
Dördüncü temel hastalığın da ekonomik istikrarsızlık olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bir anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla ülkede ekonominin allak bullak olduğunu, o krizin sonucu olarak Türkiye’nin milyar dolarlar ödemek zorunda kaldığına işaret etti.
Kurtulmuş, "Her ekonomik kriz, bu milletin en az 5 yılını aldı götürdü. Her siyasi kriz 3-5 yılını aldı götürdü. Bu millete yazık günah değil mi? Evet, şimdi ekonomik istikrarsızlığı da sırtımızda büyük bir yük olmaktan çıkartıyor, yere koyuyor, eski Türkiye’nin hastalıklarından 16 Nisan akşamı hep beraber kurtuluyoruz." dedi.
"İlk sefer bu seçimin dışarıdan gazel okuyanları oldu"
Türkiye'deki seçimlerin şimdiye kadar ülke içinde yapıldığını dile getiren Kurtulmuş, "Ama bakın Türkiye'de ilk sefer bu seçimin dışarıdan gazel okuyanları oldu. Bunları iyi görün ve bunları asla unutmayın. 16 Nisan'da da bunları hatırlayarak inşallah sandıklara gidin." diye konuştu.
"Bu seçimin davetsiz misafirleri kim?" sorusunu yönelten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Önce Avusturya'dan bir ses çıktı. 'Buraya Türk siyasetçileri gelmesin.' Arkasından Almanya, arkasından Rotterdam. O gece gördüklerinizi sakın ha unutmayın. Atlarıyla, köpekleriyle bizim halkımızın üstüne saldırdılar. Aile Bakanımızı arabasının içerisinde saatlerce tuttular. Yetti mi, yetmedi. Daha da ileriye gittiler. Arkasından Avrupa'nın birçok yerinde Türkiye'nin politikacılarını, seçilmiş bakan ve milletvekillerini 'Orada görmek istemiyoruz' diyenler, maalesef PKK'ya, DHKP-C'ye ve diğer terör örgütlerine izin verdiler."
Kurtulmuş, 16 Nisan öncesi fotoğrafların da unutulmaması çağrısında bulunarak, "Etrafını polisle sardılar ki güvenlik altına alsınlar PKK'lıları. Yetti mi, orada da yetmedi. Arkasından baktılar ki hayır cephesi zayıf, 'Hayır cephesine biraz destek olalım' dediler. Gazetelerinde manşet attılar. İsviçre'nin Blick gazetesi, kocaman bir resim, kimin resmi, Tayyip Erdoğan'ın resmi, yanına da Türkçe yazmış, 'Tayyip Erdoğan'ın diktatörlüğüne son vermek için kocaman harflerle hayır' yazmış. Allah'a çok şükür gavurlara da Türkçe öğretiyor muyuz? Onlar da Türkçe öğrenmeye başladılar." dedi.
Bunun da yetmediğini, Almanya'nın koskoca Bild gazetesinin de kocaman Tayyip Erdoğan resmi ile çıktığını kaydeden Kurtulmuş, "O Almanca yazmış. O henüz Türkçe öğrenememiş. O da diyor ki 'Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarını Avrupa'da görmek istemiyoruz.' Sana ne. Biz Almanya'da, İsviçre'de bir referandum yapmıyoruz. İsviçre'ye, Almanya'ya, Hollanda'ya cumhurbaşkanlığı sistemini getirmiyoruz. Bu millet kendisine yeni bir sistem için oylamaya gidiyor. Millet ne derse başımız üstündedir. Milletin sözünün üstüne asla söz söylemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, bunların da yetmediğini ve Türkiye üzerinde oynanan oyunların devam ettiğini aktararak, "Bakıyorsunuz Almanya'nın istihbaratının başındaki adam diyor ki 'FETÖ'nün 15 Temmuz darbesinin arkasında olduğuna ikna olmadık.' Allah aşkına bu darbenin arkasında FETÖ'nün olduğunun bilinmesi için 250 şehidimiz yetmedi mi? 250 bin şehit mi vermemiz gerekiyordu? Hiç kuşkunuz olmasın. Bu millet gerekirse Çanakkale'de olduğu gibi binlerce şehit vermeye hazırdır. Namusunu, istiklalini, devletini, vatanını koruyacak güçtedir." diye konuştu.
Arkasından Norveç'in 5 tane FETÖ'cüye siyasi iltica verdiğini belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Bitti mi? Yine bitmedi. Arkasından böyle bir platform. Arkada koskoca pankart. Pankartta kocaman bir Tayyip Erdoğan resmi. Yanında da şakağına dayanmış silah resmi. Altında da İngilizce olarak diyor ki Erdoğan'ı öldürün. Ondan sonra kapkara bir pankart daha. Orada da İngilizce, Almanca ve Türkçe koskocaman 'hayır' yazıyor. Neresi burası? İsviçre'nin Bern kenti. Alanda hemen arkasında parlamento binası olan bir yer. 100-150 kişi var. Etrafta da kalabalığa zarar gelmesin diye İsviçre polisi nöbet tutuyor. Kim düzenlemiş, PKK. Kim düzenlemiş, PYD. Kim düzenlemiş DHKP-C. FETÖ'cüler de işin içerisinde. Ne oldu da bunlar seçimle ilgilenir oldular? Bunların dertleri nedir? Niye Türkiye'de evet çıkacak olmasından rahatsızlar. Niye 'hayır' cephesine bütün güçleriyle destek olmaya çalışıyorlar. Biliniz ki kenarda bu millet sessiz sedasız bakıyor, oyunları görüyor. Oyunların arkasındaki karanlık yüzleri görüyor ve hepsine dersine veriyor."
"Boyun eğmeyeceğiz"
"Niye telaşlanıyorlar biliyor musunuz" ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Çünkü korku dağları bekler. Eteklerine ateş tutuşmuş. Bu millet ferasetiyle niye istemediklerini iyi görüyor. Bunlar niye istemiyorlar biliyor musunuz? Bunların istediği Türkiye IMF'nin karşısında 50 milyon dolar için 50 bin tane takla atan Türkiye'dir. Boyun eğmeyeceğiz. Bu millet asla eğilmeyecek ve dik duracak." dedi.
Kurtulmuş, Fatsa Çevre Yolu'nun bu ay içinde proje ihalesinin yapılacağı müjdesini de vererek, şunları kaydetti:
"En kısa zamanda Fatsa Çevreyolu'nu da yapacağız. Bu sene ayrıca bütün Türkiye'de 21 tane organize sanayi bölgesi kurulacak. Bunun 3 tanesi Ordu'da. Fatsa Organize Sanayi hayırlı uğurlu olsun. Ünye Organize Sanayi hayırlı uğurlu olsun. Ordu Organize Sanayi hayırlı uğurlu olsun. Ayrıca merkezi hükümetin Ordu'ya yaptığı destekler, yardımlar, alan bazlı destekler, okullar ve hastaneler. Hepsini görüyorsunuz. Bunları biz 'Aferin' denilsin diye yapmıyoruz. Boynumuzun borcu olduğu için yapmak zorundayız. Para sizin paranız. Para bu milletin parası. İşte bunlar böylesine güçlü olan bir Türkiye istemezler. Bunlar üç kuruşa muhtaç bir Türkiye ister. Bunlar bunun için bu kampanyaya destek veriyorlar. Bunlar Türkiye'nin Avrupa Birliğinin terbiye salonunda tek ayak üstünde beklemesini isterler. Bu millet ise güçlü bir Türkiye ister. Bu millet büyük bir Türkiye ister. Bu millet Osmanlı'ya, Selçuklu'ya layık bir millet ister. Bunlar isterler ki Türkiye 25 günlük hükümetlerle idare edilsin. Bu devirler geride kaldı. Biz güçlü ve büyük bir Türkiye istiyoruz. Dünyaya destur veren, sözleriyle dünyada etkili olan bir Türkiye istiyoruz."
Konuşmanın ardından Kurtulmuş, törene katılan AK Parti Ordu Milletvekilleri Oktay Çanak, Metin Gündoğdu, Ergün Taşçı, Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan ile birlikte yeni meydan projesinin startını verdi.