Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın katılımı ile parti genel merkezinde MYK toplantısı gerçekleşti. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, açıklama yaptı. Çelik açıklamasında, "Burada hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi bir tavır içerisinde değiliz. Bize saldıran rejim unsurudur" ifadelerini kullandı.
Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
"BU YOĞUN TEHDİT..."
"Ortaya çıkan bu saldırganlık karşısında en üst düzeyde meşru müdafaa hakkımızı kullanarak en sert cevap rejim unsurlarına verilmiştir, verilmeye devam edecektir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği sürenin dolmasıyla beraber bahar kalkanı harekatı başlamıştır.
Rejimin imza attığı katliamlar neticesinde bu sürede 1500 masum insan hayatını kaybetmiştir.
Açıkça rejimin kendi halkının bir kesimine yönelik olarak soykırımvari bir faaliyet içinde olduğu çok açıkça görülmektedir.
Buradaki arlığımız meşru müdafaa hakkımıza dayanmaktadır. BM’nin 52. Maddesi ve Adana mutabakatı çerçevesine dayanmaktadır.
İçeride bazı çevreler tarafından İdlib’de ne işimiz var diye bir yaklaşım ortaya konuyor. Yakın zamana kadar sınır illerimiz hedef alınıyordur. Milli güvenliğimizi tehdit eden terör unsurları sınırımıza yakın bölgelere gelmişlerdi. Biz bunlara cevap vermeseydik bu tehdit yoğun alarak devam edecekti."
"RUSYA İLE KARŞI KARŞIYA GELMEK..."
"Burada hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi bir tavır içerisinde değiliz. Bize saldıran rejim unsurudur. Rejimin saldırganlığı Rusya'nın verdiği sözlere dönük de bir saldırganlıktır. Soiç ve Astana birlikte imza attığımız hususlardır. Rusya'nın rejim üzerindeki etkisini kullanarak, rejimi Soçi Mutabakatı ile belirlenmiş sınırlara çekerek bir etkinlik üretmek durumundadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın TSK'ya talimatı açıktır; sınırlarımıza yakın terör devletçiği görmek istemiyoruz, bunlara hiçbir şekilde müsade edilmeyecektir. Kara propaganda makinası çalıştı. TSK'nın yanında yabancı, terörist unsur olduğunu söyleyenlerin bunu ispat etmesi mümkün değildir. Bütün bu bilgiler Rusya tarafına verilmiştir. Belgeler devletimizin elindedir. Burada açık şekilde rejimin saldırganlığına bahane üretecek herhangi bir zemin olmadığını net olarak söyleyebiliriz.
Esad rejimi ile görüşülsün diye çeşitli siyasi partiler oluyor. Suriye Esad'ın şahsi malı mıdır, Suriye Suriyelilerin midir? Suriye'de bütün Suriyelilerin üzerinde mutabık kaldığı bir siyasi çözümün bulunmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, bu siyasi çözüm üretildikten sonra Türkiye Suriye'de herhangi bir şekilde askeri varlık bulundurmayacaktır. Vatandaşlarımızın hayatını korumak için buna mecburuz. Ortaya çıkan göç dalgası 1 milyon kişi Türk sınırına hareketlenmiştir. Aynı şekilde Türkiye'deki mültecilerde de hareketlenme sözkonusu olmuştur. Türkiye'nin bundan sonra herhangi bir şekilde mülteci yükü taşıyacak durumu kalmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye toprakları içerisinde güvenli bölge oluşturulmasını söyledi. O zaman buna yanaşmayanlar birçok fırsatı heba etmiş oldular. Sayın Cumhurbaşkanımızı dinleselerdi böyle bir göç ortaya çıkmayacaktı. Bu göç hareketliliğinin, insani felaketlerinin önüne geçilecekti."