Martta öldü temmuzda dirildi
Filmleri aratmayan olay geçtiğimiz yıl şubat ayında Kadıköy’de yaşandı. 17 Şubat 2024 tarihinde polis ekiplerine, yerde hareketsiz yatan bir şahsın çevreyi rahatsız ettiği yönünde ihbarda bulunuldu. Olay yerine gelen polisler, daha önce ticaretle uğraştığı bilinen ancak bir süredir sokakta yaşam mücadelesi veren 60 yaşındaki Erol T.’yi ekip aracına aldı.
ZEHİRLENME SONUCU ÖLDÜ
Sabah'ın haberine göre, ekip aracında, alkol ve kolonya tükettiğini söyleyen Erol T., aniden fenalaştı. Göztepe’deki özel bir hastaneye sevk edilerek yoğun bakımda tedavi altına alınan Erol T. hakkında, 'alkol zehirlenmesi' gerekçesiyle mağdur sıfatıyla soruşturma başlatıldı. (Savcılık, ifadesi alınması için karakola yazı yazdı.) Tedavisinin tamamlanmasının ardından tekrar sokakta yaşamaya başlayan Erol T.’nin mart ayında hayatını kaybettiği bilgisi kayıtlara geçti. (Ağabeyi Erdoğan T., Adli Tıp Kurumu'na giderek kardeşini teşhis etti.)
ÖLÜMÜ HABER BİLE OLDU
Erol T.’nin öldüğü bilgisi, memleketi Aksaray’ın Eskil ilçesindeki yerel haber sitesinde haber yapıldı. İki çocuk babası Erol T., ardından Eskil’deki mezarlıkta babasının yanına gömüldü.
MARTTA ÖLDÜ, TEMMUZDA İFADE VERDİ
Olayın kapandığı düşünülüyordu ki Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'zehirlenme' soruşturmasında şok edici bir gelişme yaşandı. Temmuz ayında, Erol T.’nin imzalı ifadesi dosyaya ulaştı. 25 Mart 2024'te nüfusta 'ölü' olarak kayıtlara geçen Erol T.'nin 18 Temmuz 2024 günü Kadıköy Hasanpaşa Polis Merkezi'nde ifade verdiği ortaya çıktı.
SAVCILIK ŞOKA GİRDİ
Erol T.'nin ifade vermesi adliyede şok etkisi yarattı. Savcılık, ölüm teşhisini gerçekleştiren Erol T.’nin ağabeyi Erdoğan T. ile temasa geçti. Erdoğan T., "Genel itibariyle kardeşime benziyordu. Yüzü deforme olmuştu. Doktor, beklemeden kaynaklı değişiklik olabileceğini söyledi. Polisler de kimlik tespitini yaptıklarını belirtince, ben de ölenin kardeşim olduğuna kanaat getirdim" dedi.
'BEN ÖLMEDİM DEDİ, MEZAR AÇILDI'
Erdoğan T., "Aradan 2 hafta geçti. Beni bir banka görevlisi aradı. Yanında kardeşim olduğunu ve perişan halde bulunan bir kişinin benimle konuşmak istediğini söyledi. Konuşunca kardeşim, 'ben ölmedim' dedi. Göztepe Şehir Hastanesi'nin kantininde kalıyormuş. Tıbbi müdahale için gidince kendisinin ölüm kaydı olduğunu söylemişler. Bu şekilde durumu anlayıp nüfus kaydının düzeltilmesi için dava açtık. Mezar da açıldı. Kardeşim ölü değil. Adli Tıp ve polislerin etkisi ile yanlış beyanda bulundum. Benim bir kastım yoktu" şeklinde konuştu.