AB’den Türkiye’ye stratejik engeller devam ediyor

AB’den Türkiye’ye stratejik engeller devam ediyor

AB’DEN TÜRKİYE'YE STRATEJİK ENGELLER DEVAM EDİYOR

ANKARA- FATİH ERBOZ

Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz günlerde açıkladığı AB Stratejik Pusula Belgesi’ne Türkiye’den tepkiler devam ediyor. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, AB’nin Türkiye’ye yönelik engellerinin baştan beri hiç bitmemesinin dikkat çekici bir tavır olduğunu belirterek, “Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz aramasında ve çıkarmasında İsrail’de, Kıbrıs’ta, Mısır’da AB ve ABD şirketleri lisans aldılar. Doğu Akdeniz’de enerji kaynakları kendi malı gibi görüyor batılılar. Bu petrol ve doğal gazı bu ülkelerin kendilerinin çıkaramayacağını da biliyorlar. Bu nedenle şirketleri kendileri olduğu için uygun şartlarla anlaşma yaptılar. Türkiye şimdi aynı bölgede petrol ve doğal gaz aramaya başlayınca buna engel olmak istiyorlar. Bu bölgeyi kendilerinin olarak algılıyorlar. Zaten Lozan Antlaşması sürecinde de Musul’u tam da bu nedenlerden dolayı vermemek için ellerinden geleni yaptı batılı ülkeler. Musul Türkiye’nindi, petrolü Türkiye’ye aitti, bunu kabullenmediler ve yıllarca batılalar çıkarttı petrolü. Diğer ülkelerde aynısını yaptılar. Petrol savaşlarında Türkiye çok dikkatli olmalı. Batı ile stratejik menfaatlerimiz örtüşmüyor” dedi.

AB’nin tavrının Ukrayna için yaptığı açıklamadan net bir şekilde daha önce anlaşıldığına dikkat çeken Öymen, şöyle konuştu: “ AB’nin Ukrayna’yı üye yapmamız lazım, Ukrayna bizden biri tavrı zaten her şeyi ortaya koymuştu. Ukrayna’ya bunu söylemek bir kriter miydi, hani AB’nin kriterleri Kopenhag kriterleriydi? Türkiye Kopenhag kriterlerinin hepsini yerine getirdi. Süreç başladı dedi AB, her seferinde üyelik sürecinde engel çıkardı ve sonunda askıya aldı, AB bunu nasıl izah edecek? Öte yandan Türkiye’de buna hesap sormadı, hesap soran yok ortada. Türkiye’nin AB dosyası Türkiye açısından gerçekten çok sağlam ama AB açısından da çok çürük maalesef. Bir üyeliğe aday ülkeyi bu kadar hırpalayamazsınız, Türkiye’yi üye yapmayacaksa AB, bunu baştan söylemeliydi. Kıbrıs’ta Türkiye’den taviz almak için mi bu kadar maceraya kalkıştı AB? Bütün mesele bu muydu? Bunu da yapamayınca çöpe mi attınız, hala böyle mi düşünüyorsunuz? Bu durum sıkıntı verici bir o kadar da sıkıntı verici olan Türkiye’nin bunu hiçbir platformda gündeme getirmemesi. Türkiye’de siyaset kurumu da bunu hiç gündemine almıyor.”

TÜRKİYE’Yİ DOĞU AKNEDİNZ’DE RAKİP VE ENGEL OLARAK GÖRÜYORLAR

Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de AB’ni engel olarak algıladığına dikkat çeken Öymen, “ Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz aramasında ve çıkarmasında İsrail’de, Kıbrıs’ta, Mısır’da AB ve ABD şirketleri lisans aldılar. Doğu Akdeniz’de enerji kaynakları kendi malı gibi görüyor batılılar. Bu petrol ve doğal gazı bu ülkelerin kendilerinin çıkaramayacağını da biliyorlar. Bu nedenle şirketleri kendileri olduğu için uygun şartlarla anlaşma yaptılar. Türkiye şimdi aynı bölgede petrol ve doğal gaz aramaya başlayınca buna engel olmak istiyorlar. Bu bölgeyi kendilerinin olarak algılıyorlar. Zaten Lozan Antlaşması sürecinde de Musul’u tam da bu nedenlerden dolayı vermemek için ellerinden geleni yaptı batılı ülkeler. Musul Türkiye’nindi, petrolü Türkiye’ye aitti, bunu kabullenmediler ve yıllarca batılalar çıkarttı petrolü. Diğer ülkelerde aynısını yaptılar. Petrol savaşlarında Türkiye çok dikkatli olmalı. Batı ile stratejik menfaatlerimiz örtüşmüyor” diye konuştu.

TÜRKİYE’Yİ EMİRLERİNDE GÖRMEK İSTİYORLAR

Türkiye’yi Avrupa ülkelerinin emrinde bir ülke olarak görmek istediğini anlatan Öymen, “ Stratejik menfaatlerimiz örtüşmediği için bu kadar mücadele ediyorlar Türkiye ile. Türkiye’yi tamamen emrinde bir ülke olarak görmek istiyorlar. Her istediklerini yaptırmak istiyorlar. Yıllarca bölge ülkelerini ve Arap ülkelerini, Hindistan’ı böyle sömürdüler. Biz oralarda güçlüyüz, silahlıyız bizim dediğimizi yapmalılar anlayışı hakim oldu. Asker olarak, işçi olarak kontrolleri altında tuttular. Osmanlı Devleti’ni de son dönemde bu noktaya getirmek istediler. Türkiye, tam bağımsız, egemen, kendi menfaatlerini düşünen bir ülke olarak Atatürk döneminden itibaren karşılarına çıkınca kabullenemediler. Türkiye kendilerine fiili bir rakip olarak çıktı ortaya. AB’ye üye olursa Türkiye bunu yapamayacaklar. Türkiye’nin gücü imkanları var. İnsanı, potansiyeli çok yüksek, AB’nin rakibi olur. Türkiye’yi engellemek için ellerinden geleni yapıyor AB ülkeleri çünkü kendilerine rakip olarak görüyor” diye konuştu. 

AB SAVUNMA SİSTEMİNİ KURAMADI

NATO dışında Avrupa’nın bir güvenlik unsurunun bulunmadığını ve AB’nin kendi başına güvenlik ordusunu kuramadığını itiraf ettiğini kaydeden Öymen, “ AB’nin alt yapısı ve imkanları buna müsait değil. lojistik, ulaşım, teknoloji gibi bir çok alanda NATO’nun yardımı olmadan yapamayacaklarını anladılar. Savunma alalında desteği NATO verecek NATO ile bu anlaşmayı yaptılar. Bu desteği verecek NATO ülkeleri içeresinde AB üyesi olmanlar da var Türkiye gibi. Türkiye’ye imkan vermeleri gerekiyor bu nedenle. Türkiye komuta kontrol sisteminde olmak istedi ama kabul etmediler. Yıllarca müzakere edildi sonunda bir anlaşmaya varıldı bu anlaşma da Türkiye’nin istediği gibi bir anlaşma olmadı maalesef” ifadelerini kullandı.