ABD Karadeniz'de fırsat bekliyor

ABD Karadeniz'de fırsat bekliyor

Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu, “ABD, ileride, Karadeniz’de bir sıkışıklık anında bir lüzum hasıl olduğu takdirde Yunanistan’da yığmaya devam ettiği silahlar ve geliştirmeye devam ettiği üslerden yararlanarak, onları kullanmayı düşünüyor. Bu da Türkiye’nin dikkate alması gereken bir risk." dedi.

Katar’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile petrol araması konusunda Kıbrıs adasının etrafında attığı adımlar Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin milli çıkarlarını bir kez daha gündeme getirdi. 

"TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN ARASINDA SIKINTILARA YOL AÇABİLİR"

Burada iki durum var. ABD, bunu bilerek isteyerek Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı silahlandırmıyor. Karadeniz’de Rusya’ya karşı kullanmak için gerektiğinde. Yunanistan’a ise hiçbir zaman güvenmek doğru olmaz. Yeterince palazlandığı takdirde olmayacak şeylere kalkışabilir. Türkiye ile Yunanistan arasında sıkıntılara, gerginliklere yol açabilir” dedi. Loğoğlu, ayrıca mali ve ekonomik çıkarların Doğu Akdeniz’de öne çıktığı için Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de istediği dengeleri oturtmakta zorlandığı söyledi. 

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin dengelerinin oturtamamasının nedeninin Doğu Akdeniz’in önceliği ekonomik, mali önceliklerin altına düştüğünden kaynaklandığını belirten Loğoğlu, şunları söyledi: “ Katar’dan gelecek 10 milyar dolar nedeniyle, Katar’ın Exon Mobile ile, Kıbrıs Rum yönetimi ile yaptığı antlaşma konusunda net bir açıklama geremedik maalesef. Bunun nedeni mali, ekonomik, siyasi öncelikleri Doğu Akdeniz’deki pozisyonunun çok üstüne çıkmış durumda. Doğu Akdeniz, bir noktada öncelik sırasını yitirmek durumunda kaldığı için bir türlü Doğu Akdeniz’deki dengeler Türkiye’nin istediği noktada yerine oturamıyor.”

ABD’NİN AMACI KARADENİZ DENGELERİ İLE OYNAMAK

ABD’nin Yunanistan ve Uzakdoğu bölgesine yaptığı silah satışlarının da son dönemde öne çıktığını ifade eden Loğoğlu, “ Biden yönetimi, insan hakları konusundan bahsederken aslında, Rusya ve Çin’i ana hasım olarak gören, değişik açılardan her iki ülkeyi de hasım olarak görme noktasında. Bu iki ülkeyi etki altına alma, bu iki ülkeyi hizaya getirmek için tedbirler alıyor. Bunun ana parametresi de silah satışları oluyor. Bizi ilgilendiren bölümü Yunanistan. Yunanistan’a bu kadar yükleniyor olmasının nedeni Yunanistan’da Türkiye gibi NATO üyesi bir ülke. Karadeniz, hep ABD bakımından öncelik taşıyan alan olmuştur. Bulgaristan’ın, Romanya’nın NATO girişlerinden sonra Karadeniz’de daha rahat hareket edebileceğini düşünen ABD var” diye konuştu. 

TÜRKİYE NET OLMALI

Doğu Akdeniz’de yapılması gerekenin öncelikle Kıbrıs Rum Kesimi’nin imzaladığı antlaşmayı tanımadığını Türkiye’nin net bir şekilde ifade etmesi olduğunu belirten Loğoğlu, “ Katar petrol Şirketi ve Exon Mobile’nin araştırma yapmasını yanlış olacağını, bunu yaptıkları takdirde bunun sonuçları olacağını açıklaması gerekir. Bu süreçte belki zor olabilir bu ama yapılması gereken budur. Tartışma nedeni olarak beş numaralı sahanın Türkiye’nin çıkarları ile alakalı, deniz alanları haklarıyla çatıştığı şeklinde bir yorum var. Başka bir izahı varsa, iktidar, Kıbrıs Rum Kesimi’nin üzerinde egemenlik iddia edebileceği bir alan diye düşünüyorsa bunu açıklaması lazım. Bunu da açıklayamaz. Kıbrıs Rum Kesimi’nin üzerinde bir anlaşma halinde yani KKTC ile bir anlaşma halinde kendisine ait olduğu belirlene bir alan olsa buna bir şey denemez, ancak böyle bir anlaşma da yok. KKTC ile Güney Kıbrıs Rum kesimi arasında böyle bir anlaşma yok” ifadelerini kullandı.

MONTRÖ DETAYI

Karadeniz konusundaki en önemli unsurun Montrö antlaşması olduğunu kaydeden Loğoğlu,  şunları belirtti: “ Montrö Antlaşması olduğu sürece ve Türkiye buna sahip çıktığı sürece ABD’nin hele tek başına, hatta NATO ülkeleriyle, Rusya’yı dengeleyecek, dengelemesi halinde dengeleri değiştirebilecek bir gelişmeye imza atması zor. Bunun önündeki en büyük engel, Montrö’nün savunuculuğunu Türkiye’den çok, Rusya yapıyor. Rusya sürekli olarak Montrö antlaşmasının ihlal edilemeyeceğini ifade ediyor son günlerde. Oysa Montrö’nün asıl sahibi Türkiye, çünkü denetim, boğazlar Türkiye’de. ABD, ileride, Karadeniz’de bir sıkışıklık anında bir lüzum hasıl olduğu takdirde Yunanistan’da yığmaya devam ettiği silahlar ve geliştirmeye devam ettiği üslerden yararlanarak, onları kullanmayı anlaşıldığı kadar düşünüyor. Bu da Türkiye’nin dikkate alması gereken bir risk. Burada iki durum var. ABD, bunu bilerek isteyerek Yunanistan’ı Türkiye’ye karşı silahlandırmıyor. Karadeniz’de Rusya’ya karşı kullanmak için gerektiğinde. Yunanistan’a ise hiçbir zaman güvenmek doğru olmaz. Yeterince palazlandığı takdirde olmayacak şeylere kalkışabilir. Türkiye ile Yunanistan arasında sıkıntılara, gerginliklere yol açabilir.”