Hawaii'de 9 yaşındaki torununun açlık nedeniyle ölümüne sebep olan Henrietta Stone’a, mahkeme tarafından hapis cezası yerine denetimli serbestlik kararı verildi. Hilo Asliye Ceza Mahkemesi’nde 13 Şubat’ta görülen davada, 2017’den bu yana gözaltında tutulan Henrietta Stone’un ek hapis cezası almamasına karar verdi.
Savcılık, sanığın 20 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etmişti. Ancak Stone, 6 Şubat’ta adam öldürme suçlamasını kabul ederek savcılarla anlaşmaya vardı. Öncesinde ikinci derece cinayetle suçlanan sanık, ceza indirimi karşılığında suçunu kabul etti. Henrietta Stone, 2016 yılında torunu Shaelynn’in velayetini almıştı. Savcılık raporlarına göre, küçük kız yetersiz beslenme, akut zatürre ve böbrek enfeksiyonu nedeniyle yaşamını yitirdi. Ölüm anında sadece 20 kilogram ağırlığında olan Shaelynn’in vücudu aşırı zayıf ve bitkin haldeydi.
Savcı Waltjen, mahkeme sonrası yaptığı açıklamada, “Shaelynn ve topluluğumuz çok daha iyisini hak ediyordu. Ancak bu kararın, çocuklarımızı koruma mücadelemizi engellemesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Olayla ilgili soruşturmalar, yalnızca büyükannenin değil, çocuğun anne ve babasının da ihmalkâr olduğunu ortaya koydu. 28 Haziran 2016’da acil servis ekipleri tarafından Henrietta Stone’un evinde bilinci kapalı halde bulunan Shaelynn, Hilo Tıp Merkezi’ne kaldırıldı ancak kurtarılamadı.
KASITLI OLARAK ENGELLEDİLER
Çocuğun anne ve babası Kevin Lehano (57) ile Tiffany Stone (41), 2021 yılında iki yıl hapis yattıktan sonra 10 yıl denetimli serbestlik cezasına çarptırıldı. Associated Press’in haberine göre, aile üyelerinin, çocuğun yemek yemesini kasıtlı olarak engellediği belirlendi. Evdeki buzdolaplarına alarmlar takıldığı ve Shaelynn’in gıdaya erişiminin tamamen kısıtlandığı ortaya çıktı.
Hawaii News Now’ın aktardığı belgelere göre, Shaelynn daha önce ailesi tarafından ihmal edildiği gerekçesiyle koruyucu aileye verilmiş, ancak 2011 yılında tekrar büyükannesinin velayetine geçmişti. 2015 yılında ise Henrietta Stone, çocuğun okuldan alınarak evde eğitim almasını talep etmişti. Soruşturmalarda, Shaelynn’in fiziksel ve psikolojik istismara maruz kaldığı tespit edildi. Olay, ABD genelinde çocuk istismarı konusunda büyük bir tartışma başlatırken, mahkemenin verdiği karar kamuoyunda öfkeyle karşılandı. Çocuk hakları savunucuları, bu tür vakaların önlenmesi için yasal düzenlemelerin daha sıkı hale getirilmesi çağrısında bulundu.